Ebru Gündeş Biyografi

Katılım
11 Temmuz 2008
Mesajlar
8.210
Tepki
8.216
Puan
113
Konum
istanbul
1676.jpg


Ebru Gündeş ( 12.10.1974)
--------------------------------------------------------------------------------
Ebru Gündeş, 12 Ekim 1974 tarihinde İstanbul´da doğdu.Konfeksiyon işçisi olarak çalıştığı yıllarda sesinin güzelliğini duyan bir tanıdık vasıtasıyla Neşe Demirkat´a götürülür. Amaç, Ebru Gündeş´in Allah vergisi güçlü sesini değerlendirmek ve müzik piyasasına kaliteli ve genç bir ses sunmaktır.Neşe Müzik Yapım, o günlerde henüz kurulmadığı için Neşe Demirkat, bu sesi değerlendirmeleri için Marş Müzik Yapım´ın o zamanki yöneticisi Koral Sarıtaş ve ünlü kemani ve besteci Selçuk Tekay´a yönlendirir onu.Gündeş, bu iki önemli müzik adamından da tam not alarak Marş Müzik Yapım´la anlaşır.
Albüm hazırlıklarına başlamadan önce sahne tecrübesi kazanmak ve şöhret dünyasının büyüleyici dünyasına alışabilmek için bir süre Emel Sayın´a vokalistlik yapar. Güzel sanatçı, çok kısa sürede uyum sağlayarak ilk albümünün hazırlıklarına başlar.

Ve 1993 yılında 'Tanrı Misafiri' adlı ilk albümü müzik dünyasına bomba gibi düşer. Selçuk Tekay´ın prodüktörlüğünü, Özkan Turgay´ın aranjörlüğünü yaptığı albümde Gündeş, ilk albümünde milyonluk satış rakamına ulaşır.
Bu albümle birçok ödüle layık görülen Gündeş, 1994 yılından başlayarak Kral TV Video Müzik Ödülleri´nde 'En İyi Kadın TSM Sanatçısı' ödülünü üç yıl boyunca kimseye kaptırmaz.

Ebru Gündeş, ilk albümün ardından hemen ikinci albümün hazırlıklarına başlar ve ertesi yıl 'Tatlı Bela' yayınlanır. Genç sanatçı, 'Tatlı Bela'da bu sefer ağırlıklı olarak slow ve romantik parçalar seslendirir.

'Ben Daha Büyümedim' adlı üçüncü albümü 1995 yılında çıkar.Albüm, 'Fırtınalar' adlı ilk hitiyle ses getirirken Gündeş, 'Ben Daha Büyümedim' ve 'Çok mu Gördünüz' adlı parçalarla eleştirilere sitem eder.Bu albüm, Ebru Gündeş´in müzik hayatında Serdar Ortaç´la olan birlikteliğin de başlangıcı olur.

'Kurtlar Sofrası' adlı dördüncü albümü 1996 tarihinde çıkar. Bu arada oyunculuk tekliflerini de değerlendiren Ebru Gündeş, albümlerinin ismini taşıyan televizyon dizilerinde başrol alır.

İki yıllık bir aranın ardından 1998 yılında 'Sen Allahın Bir Lütfusun' adlı albümü müzik marketlerdeki yerini alır. Albüm, Selçuk Tekay´ın yanında Kerem Ökten´in yönetmenliği ve aranjörlüğünde gerçekleşir. Oniki şarkının yer aldığı albüm, Ebru Gündeş´in kendi tarzını sağlamlaştırdığı bir çizgidedir.

Ebru Gündeş 2000 yılında hayranlarının karşısına yepyeni bir albümle çıktı. 'Dön Ne Olur' adını taşıyan bu albümünün stüdyodaki tanıtımı sırasında , basın mensupları önünde beyin kanaması geçiren Ebru Gündeş, bir süre hastanede kaldıktan sonra, uzun bir süre de dinlenerek hayranlarından uzak kaldı. Ancak hayranları ona olan sevgilerini albümüne yansıttılar ve Ebru Gündeş´in 'Dön Ne Olur' albümü milyon barajını geçerek büyük bir rekora imza attı. Tarık Ağansoy´un düzenlemelerini yaptığı albümde, genç söz yazarı ve bestecilerin de parçaları bulunuyor. Sezgin Büyük, Altan Çetin, Sinan Özşeker, Ertuğrul Polat, Hakkı Yalçın´ın yanısıra Sezen Aksu´nun unutulmaz 'Hata' parçası da albümde yer alıyor. Sanatçının alışılagelen çizgisini sürdürdüğü albümde bir de sürpriz yaptığı 'Deli Deli' isimli çocuk parçası da yer alıyor.

Uzun bir süre dinlenme döneminin ardından, ilk konserini 11 Mart 2000 gecesi Bostancı Gösteri Merkezi´nde veren Ebru Gündeş, konserin tüm gelirini Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Vakfı Hastanesi Reanimasyon Kliniği´ne bağışladı.
DİSKOGRAFİ:
Tanrı Misafiri (1993)
Tatlı Bela (1994)
Ben Daha Büyümedim (1995)
Kurtlar Sofrası (1997)
Sen Allahın Bir Lutfusun (1998)
Dön Ne Olur (2000)
 

GÜLÇİN

Daimi Üye
Katılım
5 Eylül 2008
Mesajlar
2.308
Tepki
2.169
Puan
113
Konum
Doyduğum Yerdeyim.
hayata bakış açısı
Kendini zor bir kadın olarak tanımlayan Ebru Gündeş, " Ben kuralları,oturmuş belli bir hayatı düzeni olan zor bir kadınım. Bir insanın benimle olması çok zor. Ben çok severim. Bir erkeğin bir kadından isteyebileceği en güzel şeyin o olduğuna inanıyorum.Reddedilmeye tahammül edemem diyen Gündeş, "Artık kendimi yıpratmayacağım,buna müsaade etmeyeceğim" diyor...,, ,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,

kacakebruvr5.jpg


Geçirdiği beyin kanaması ile sevenlerine korkulu anlar yaşatan ama yaşama bağlılığı ile eski günlerine kısa sürede dönen Ebru Gündeş, artık hayata daha sıkı bağlı.Gündeş hayatındaki en önemli şeyin işi olduğunu söylüyor."Ben işimi yaşayan bir insanım. İşim olmassa hayatıma giren yegane ışık kapanır.Ve ben karanlıkta kalırım" diyen Gündeş, işine geri dönmeseydi psikolojik olarak bunalıma gireceğini söylüyor.Ebru Gündeş artık hayatında hiçbir şeyi planlamadığını söylüyor... Sadece günü ve saati yaşadığını söyleyen sanatçı, "Hiç bir şey plana ve programa göre olmuyor" diyor.
Üzüldüğümüz insanlara hayranlık duyamayız, oysa Ebru Gündeş bunu başarmıştı. Bakın, nasıl... "Allah bana Zeki Müren gibi sahnede ölüm nasip ederse ne kadar sevinirim. Keşke şu en güzel dönemimde sahnede ölebilsem." Nisan 1998'de verdiği bir röportajda, şarkı söylemeyi ne kadar sevdiğini anlatırken böyle söyledi Ebru Gündeş. Bu sözlerden 1.5 yıl sonra, onlarca kamera çekim yaparken, yani bütün bir ülkenin sahne olduğu bir "konser" sırasında az kalsın ölüyordu. Artık ezberlediğimiz yere düşme anı için yazılanların tümünde, özellikle gülümsemesi hatırlatılarak, Ebru'nun yaşam hırsıyla ölüme bile direndiği vurgulandı. İlk bakışta öyle görünüyor. Yine de şu cümlenin 23 yaşında bir genç kızın ağzından çıktığını unutmayalım: "Keşke en güzel dönemimde sahnede ölebilsem." Gerçeği bilmiyoruz ama o gülüşün, ölümün kendisine "sahnede" nasip edilmesinden kaynaklanmış olması pek muhtemel.
Hayatının temel belirleyeni ihtiras olan bütün insanlar gibi durmadan koşuyordu ama, zaman zaman bu "delice koşu"nun bitmesini de arzuluyordu. Kendini yukarda hisseden herkes gibi, bir gün aşağı düşmekten delice korkuyordu; bir gün düşmekten delicesine korkan herkes gibi, ölümün "en güzel dönemde" gelmesini arzuluyordu. Çok güçlü, hayatı çok seven, çok iradeli bir insan olduğu söylendi hep. Sanki, zaman zaman çok zayıf, hayatla her an vedalaşabilecek kadar yorgun ve iradesiz de olabildiği söylense, haksızlık edilecek.
Oysa o bunların hepsinin toplamıydı ve öyle olduğunu hiçbir zaman gizlememişti. Zayıflığını itiraf edebilecek kadar güçlüydü; halk, şarkılarının yanı sıra "dobra, delikanlı" yanını da çok sevmişti. Hatta belki o yanını daha çok.

ads305z116nbxz1.jpg


Biri için üzülüyorsak ona hayranlık duymamız zorlaşır. Ama biri bunu bir kez sağlarsa, artık ne yaparsa affedilir. Ebru Gündeş bunu başarabilen nadir insanlardan biriydi. Yaşıyla, çelimsizliğiyle, babasına özlemi ve baba öfkesiyle, terkediş ve terkedilişleriyle örülü hikâyesi böyle bir konum sağladı ona. Artık yalan da söylese (defalarca söyledi), burnu büyüklük de etse (defalarca yaptı), gömlek değiştirir gibi sevgili de değiştirse (defalarca değiştirdi) affedilecekti (defalarca affedildi
 

GÜLÇİN

Daimi Üye
Katılım
5 Eylül 2008
Mesajlar
2.308
Tepki
2.169
Puan
113
Konum
Doyduğum Yerdeyim.
ads305z1ke3.jpg


Aranjelerini ve müzik yönetmenliğini Taşkın Sabah'ın yaptığı albüme ismini veren şarkı olan "Kaçak"ın sözlerini Sezen Aksu yazdı, Bülent Özdemir besteledi. Albümde Sezen Aksu'ya ait "Hayatta Başarılar Diliyorum" ile, Metin Arolat'ın yazıp bestelediği "Gidiyorum" adlı şarkıların yanı sıra, üç tane de cover parça var. Orhan Gencebay'dan "Dertler Benim Olsun", Selami Şahin'den "Seni Sevmediğim Yalan", Şakir Askan ve Yılmaz Tatlıses'ten "Seni Sevmeyen Ölsün" adlı şarkılar, yeni düzenlemeleriyle albümde yer aldı.

Albüme ismini veren "Kaçak"a Mustafa Mayadağ yönetmenliğinde klip çekilirken, Gündeş'in albüm fotoğraflarında Zeynel Abidin Ağgül'ün imzası var.

01 - Hayatta Basarilar Diliyorum
02 - Mazi
03 - Kacak
04 - Seni Unuturum
05 - Derlter benim olsun
06 - Mutluluklar Diliyorum
07 - Saygilarimla
08 - Iyi Sanslar
09 - Gidiyorum
10 - Seni Sevmedigim Yalan
11 - Seni Sevmiyen Ölsün
 

SILA

Daimi Üye
Katılım
9 Kasım 2008
Mesajlar
3.668
Tepki
3.186
Puan
113
Yaş
46
Konum
almanya
Ebrunun sesini çok beyenirim şarkılarıda çok güzel paylaşım için teşekkürler
 

Şu anda bu konu'yu okuyan kullanıcılar

    Üst