Doğurganlığın Korunmasında Yeni Dönem

elasu

Daimi Üye
Katılım
3 Aralık 2009
Mesajlar
3.340
Tepki
3.393
Puan
113
Yaş
38
Konum
yeşil bir diyardan
Doğurganlığın Korunmasında Yeni Dönem
ÇİNLİ BİLİM ADAMLARININ FARELER ÜZERİNDE KÖK HÜCREDEN YENİ YUMURTA YAPIMIYLA İLGİLİ ÇALIŞMASININ TIPTA YENİ ÇIĞIR AÇACAĞI BİLDİRİLDİ -DÜNYADA YUMURTALIK NAKLİ ÇALIŞMALARIYLA TANINAN PROF. DR. OKTAY: -''BUGÜNE KADAR BİLİNENİN AKSİNE ERİŞKİN KADINLARDA YUMURTA REZERVİNİN TEKRAR ARTIRILABİLECEĞİ YOLUNDA FİKİR VEREN ÇALIŞMA TIPTA MUCİZEDİR'' -''AYNI YAKLAŞIMIN İNSAN YUMURTALIĞI İÇİN DE BAŞARIYA ULAŞMASI ÇOK ZAMAN ALMAYACAK. BU ANLAMDA ÇALIŞMALARA BAŞLADIK''
Çinli bilim adamlarının fareler üzerinde kök hücreden yeni yumurta yapımıyla ilgili çalışmasının bugüne kadar bilinenin aksine erişkin kadınlarda yumurta rezervinin tekrar artırılabileceği yolunda ışık yaktığı, menopozu tersine çeviren bu yaklaşımın tıpta mucize olduğu bildirildi.
İngiltere'nin saygın bilim dergilerinden Nature Cell Biology'de yayınlanan Kang Zou ve arkadaşlarının çalışmasının, kadınların sahip olduğu yumurtalarla doğduğu, daha sonra yeni yumurta hücresi katılımı olmadığı yolundaki görüşü değiştirerek, ergen kadınlarda yumurta rezervinin tekrar artırılabileceği umudunu getirdiği belirtildi.
Dünyada yumurtalık nakli çalışmalarıyla tanınan New York Medical College Westchester Medical Center Üreme Sağlığı Departmanı Başkanı Prof. Dr. Kutluk Oktay, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bunun tıpta yeni bir mucize, devrim olduğunu, bugüne kadar taşlaşmış görüşleri yıktığını kaydetti.
Çalışmanın insanda aynı kök hücreler alınıp yumurtalığına enjekte edilmesi halinde menopozu tersine çevirebilecek bir gelişme olduğunu ifade eden Prof. Dr. Oktay, şöyle konuştu:
''Klinisyen bir bilim adamı olarak zaten uzun süredir klinik senaryoların yaygın olan inanışa uymadığını gözlemliyordum. Aynı yaklaşım insan yumurtalığı için de söz konusu olursa bunun başarıya ulaşması çok zaman almayacaktır. Biz de bu anlamda çalışmalara başladık. Bir anlamda bu, yumurtalık transplantasyonu çerçevesinde zaten klinik olarak kullanılmaktaydı. Kanser tedavileri nedeniyle menopoza giren veya genç yaşlarda yumurtalık bozukluklarını yaşamış çok sayıda kadın, bu yumurtalık transplantasyonun ardından menopoza girmelerinden çok uzun süre sonra çocuk sahibi olabildiler. Bugüne kadar bilinenin aksine erişkin kadınlarda yumurta rezervinin tekrar artırılabileceği yolunda fikir veren çalışma tıpta mucizedir.''

-''SON 50 YILIN EN ÖNEMLİ BULGULARI''-

Bu çalışmaların doğurganlığın korunması anlamında yeni bir dönemin başlangıcı olabileceğini ifade eden Prof. Dr. Oktay, elde edilen bulguların bu anlamda üreme biyolojisi alanında son 50 yılın en önemli bulguları olduğunu söyledi.
Prof. Dr. Oktay, ABD'de 2002 yılında hodgkin lenfoma tanısı konulan Ann Dauer'in, kemik iliği nakli için uygulanacak kemoterapi öncesinde dondurduğu yumurtalık dokusunu 2,5 yıllık menopoz döneminin ardından geliştirdiği yöntemle karın cilt altına uygulayarak mucizevi şekilde doğal yolla anne olduğunu hatırlatarak, Dauer'in yine mucize eseri ikinci bebeğini dünyaya getirdiğini belirtti.
Oktay, yeni çalışmanın açıklanamayan bu duruma da ışık yaktığını, karın altındaki yumurtanın periferdeki kök hücreleri uyarıp menopozdaki yumurtalara yardım ettiğini düşündüklerini bildirdi.
Ufuk Üniversitesi Genetik Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Volkan Baltacı da bu çalışmaların yumurta hücre rezervi kalmamış, kısırlık sorunu bulunan, erken menopoz sorunu yaşayan, hatta kanser tedavisi alacak hastalar için yeni ufuklar açabileceğini, benzeri tedavilere örnek teşkil edebileceğini söyledi.
Kang Zou ve arkadaşları, erişkin fareden elde ettikleri yumurta kök hücrelerini dış ortamda kültüre ederek uzun süre canlı kalmalarını ve farklılaşmalarını sağlamış, ayrıca içlerine viral bir DNA ekleyerek bu yumurta hücrelerini genetik olarak işaretlemişti. Daha sonra bu yumurta serisi hücreleri kısır bir fareye transfer edilerek bu farede yeniden fonksiyon kazandıkları ve virüs DNA'sı ile işaretli olgun yumurtaların geliştiğini, bu yumurtalardan işaretli DNA'yı taşıyan yavru farelerin doğduğunu kanıtlamıştı.
 

Şu anda bu konu'yu okuyan kullanıcılar

    Üst