Dış cephe sorunlarınız?

bitter_im

Admin
Admin
Genel Yönetici
Katılım
3 Aralık 2009
Mesajlar
64.636
Tepki
53.661
Puan
113
Yaş
32
Konum
kocaeli
Dış sıvanız su alıyor ise;

Boyanız işlevini yitirmiştir.
Sıvanız çatlamıştır.
Kolon, kiriş, döşeme plakları ile duvarlar arasında çatlamalar olmuştur.
Herşey sapasağlamdır, ancak ısı yalıtımınız yoktur, içerideki sıcak hava soğuk duvarda yoğuşur. (Pencere camının buğulanması hadisesi duvarınızda oluşuyor demektir). Siz dışarıdan su geliyor sanırsınız.

Dış cephede su yalıtımı yapalım mı?
Eğer sorununuz ısı yalıtımının yetersiz olmasından kaynaklanan yoğuşma problemi ise, ve siz yapıya dışarıdan hava ve su almayan bir su yalıtımı yaparsanız çok daha fazla sorunla karşılaşırsınız. Dış cephede su yalıtımı yapmadan önce ısı yalıtımı ile sorununuz olmadığından emin olun ve mutlaka teneffüs edebilen su yalıtım malzemesi kullanın.

Niçin önemli?
En basit nedeni çok fazla maliyetle ısınmanızdır. Ancak,ısı yalıtımsız yapıda oluşan yoğuşma suyu betonarmeyi tahrip eder, demir donatıda korozyona neden olur, sıvaların ve kaplamaların bozunmasına, kalkmasına ve dökülmesine neden olur, yapı içinde bakteri ve küf oluşur, insan sağlığını tehdit eder, özellikle kuzeye bakan odalarınız kullanılamaz hale gelir, yapınız çok kısa ömürlü olur.

Isı yalıtımı içeriden mi dışarıdan mı?
En sağlıklı yöntem tüm ısı köprülerinin yok edilmesi yönünde çözüm üretmektir. Bu nedenle dışarıdan ısı yalıtımı önemlidir. İçinde 24 saat yaşan yapılarda duvarların ısı depolaması düşük maliyet ile ısınma adına doğru çözümdür.

İçeriden ısı yalıtımı yapmak zorunlu hallerde ve büro, işyeri gibi içinde günün belirli saatlerinde yaşanılan binalarda duvarları ısıtmak için zaman ve para harcamamak amacı ile düşünülebilir.

Yoğunluk mu kalınlık mı?
Elbette kalınlık. Isı akışına gösterilen direnç, yalıtımın kalınlığı ve ısı iletkenliği ile ilgilidir. Kalınlık artarsa direnç yükselir, iletkenlik artarsa direnç azalır. Yoğunluğun dirence etkisi az da olsa vardır. Ancak polistiren levhalar, 14-16 dansiteden itibaren dış cephede kullanılabilir. Yoğunluk darbelere maruz kalacak yüzeylerde önem kazanır.

Buhar geçirgenliği
Yapının nefes alabilmesi önemlidir. Buhar geçişine engel olabilecek dirençteki malzemeler yoğuşmaya neden olabilirler.

Yapıştırıcılar
Isı yalıtım plakalarının yüzeye bağlantısında kullanılan yapıştırıcılar ciddiye alınmalıdır. Normal fayans seramik yapıştırıcıları bu türden uygulamalar için son derece yetersiz kalır ve asla kullanılmamalıdır.

Unutulmamalıdır ki kullanılan yapıştırıcılar, suya, neme, sıcaklık farklılıklarına, basınca ve çekmeye mukavemet edecek özellikte olmalıdır. Tutunduğu yüzeydeki alkali ortamı, sıvadaki kireç, oluşan karbonat tuzları yapıştırıcıyı etkiler.

Polistiren köpükler, taşyünü, polietilen ve poliüretanlar için geliştirilmiş, dış çevre etmenlerine ve yukarıda sıralanan olumsuzluklara karşı güçlendirilmiş özel bir yapıştırıcı kullanılmalıdır.

Plaka üzeri sıva uygulaması
Kullanılacak sıvada yapıştırıcıda aranan özelliklerin yanısıra, esneme, havadaki karbondioksitten etkilenmeme, zayıf asitlere mukavemet gösterme gibi ek özellikler de aranır. İçeriğinde kesinlikle kalsit, dolomit türünden agregaların bulunmaması, silis agregaların kullanımı, su geçirimsiz fakat nefes alabilen bir yapıda olması istenir.

Tüm bu özelliklerin yanısıra yüksek yapışma gücü ve içeriğindeki puzolonik aktivitedeki kimyasallar ile mukavemet kazanmış çok özel bir sıva kullanılmalıdır.

Sıvada kullanılacak filenin mutlaka alkali dayanımlı olması ve min 160gr/m² olması gerekir. Sıvanın 2/3 ü file altında, 1/3ü file üzerinde olmalıdır. Sıva kalınlığının 3mm yi aşmamasına özen gösterilmelidir.

Boya
Kullanılan boyaların solvent içermemesi ve bu konuda hassasiyet gösterilmesi gerekir. Boyanın nefes alma özelliğinin olması, önemlidir.

Uygulama öncesi neler yapılabilir?
Sıva çatlakları ve dökülmeler su geçirimsiz beton onarım harçları ile onarılmalıdır. Sıvada kireç kullanılmış ise kristalize malzemeler ile sıva emprenye edilerek sıva güçlendirilebilir. Bu şekilde yalıtım plakalarının bağlanacağı sıva garanti altına alınmış olur.

Sıva sorunları
Geleneksel yöntemle şantiyede hazırlanan ve uygulanan sıvanın çoğu zaman bilinen fakat önemsenmeyen, çoğu zaman da farkında olmadan yapılan hatalar uzun zamanda beraberinde çözümü zor sorunların çıkmasına sebebiyet vermektedir.

Bu sorunlar şu şekilde sıralanabilir:

Çimentodan kaynaklanan sorunlar
Çimentodan kaynaklanan sorunların başında rötre problemi gelmektedir. Özellikle bünyesel rötrenin önüne geçmek mümkün olamamaktadır. Sıva harcında çimentonun rötre yapması sıvanın çatlamasına neden olmaktadır. Çatlaklar içerisine giren su, kış aylarında donarak genleşir ve çatlaklar daha fazla açılır.

Çimentonun ikinci önemli sorunu su ile reaksiyona girdiğinde flokül (topaklanma) oluşturmasıdır. Çimento su ile reaksiyona girdiğinde floküllerin dışındaki çimento zerrecikleri hydrate olmakta ancak flokül içerisindeki çimento zerrecikleri hidrate olamamaktadır. Yüzeydeki hidrate olan çimento aldığı suyu geri verdiğinde sıva yüzeyinde terleme ile kendini gösterir.

Terleme,hidrate olmayan bir başka deyişle su ile reaksiyona girmeyen çimentonun harç içindeki mevcudiyetini, dolayısı ile segregasyon (çözülme-ayrışma) olduğunun habercisidir. Sıva harcına konan çimentonun önemli bir kısmı harç içerisinde kuru olarak kalmakta ve harcın içerisinde boşluklar oluşturmaktadır.

İleriki zamanlarda su ile karşılaştığında tepkimeye giren bu çimento zerrecikleri aynı zamanda harç içerisinde hacimsel genleşmelere yol açmakta ve sıvanın çatlamasına neden olmaktadır.

Son yıllarda hızlı imalat yapmak için sıva harcı betoniyer ile imal edilmektedir. Betoniyer ile beton üretilmesi esnasında beton içerisindeki iri agrega (çakıl,mıcır) çimento floküllerinin kırılmasına yardımcı olmakta ve flokül oluşumunu azaltmaktadır.

Ancak sıva harcı içerisinde flokülleri kıracak irilikte agrega bulunmaz. Bu nedenle sıva harcının hazırlanmasında betoniyer Kullanmak Son Derece Sakıncalıdır. Çimentonun bir diğer problemi su ile tepkimeye girdiğinde mutlaka Serbest Kireç-CaOH2-açığa çıkarmasıdır. Sıvada kireç bulunmasının çeşitli sakıncaları vardır.

Kirecin getirdiği sorunlar
Kireç sıvada ve betonda çeşitli sorunlar ortaya çıkarır. Sülfatlarla tepkimeye girerek hacimsel genleşmeler yaratır, Klor tuzları ile tepkimeye girdiğinde yine hacimsel genleşme yaratır ve çimentonun bağlayıcılığını ortadan kaldırır, Karbondioksit ile tepkimeye girdiğinde CaCo3 (Kalsiyum Karbonat)a dönüşür.

Bu dönüşüm yine bir hacimsel genleşme ile olur. Sudaki Karbondioksit Serbest Kireç ile reaksiyona girerek bikarbonat tuzlarının oluşumuna sebebiyet verir.
Bu tuzlar suda çok çabuk eriyen tuzlardır ve sıvanın plakalar halinde dökülmesine yol açar. Kireç, dış sıvada asla kullanılmamalıdır. Aslında iç sıvada da yukarıda anlatılanlar çerçevesinde kullanılmasının sakıncalı olduğu da açıktır.

Ancak,sıvada kireç kullanımı harcın yumuşaklığı ve işlenebilirliğini sağladığı için ustalar tarafından tercih edilmektedir. Dış Sıvada dahi bu nedenle kireç kullanılabilmektedir. Bazen maliyet faktörü de göz önüne alınarak dozaj çok yüksek miktarlara çıkabilmektedir.

Mevsim şartlarının olumsuz etkisi
Hemen herkesin bildiği gibi sıva çok sıcak yaz aylarında yapıldığında çatlama riski de yükselmektedir. Yapılan sıvanın sürekli sulanması ve bakımı şarttır.

Yapılacak sulama işlemi de belli kurallara bağlıdır. Oldukça güç ve zaman alıcı bu işlemler çoğu zaman ihmal edilmekte ve yapılan milyonlarca m2 sıva uygulaması heba olmaktadır.

Granülometri
Sıva harcına giren agrea boyutlarında homojen bir yapı oluşturulamamaktadır.Her ustaya ve her yöreye göre Kaba Sıva Kumu, İnce Sıva Kumu, Perdah Kumu tanımı ve granülometrisi değişiktir.

Buna ek olarak harca giren çimento ve kireç miktarları da aynı binanın değişik yerlerinde farklı miktarlardadır. Aynı şekilde su da farklı kullanılmakta,farklı kıvamda harçlar oluşmaktadır.

Sonuç
Yetersiz ısı yalıtımı yapılmış binalarda dış duvarlardaki ısı akışı büyük miktarlardadır ve bu akış süresince yaşanan yoğuşma yapıda büyük hasarlara neden olmaktadır. En pahalı yapılarda dahi dikkat edilmeyen sıva imalatı, kendi içerisinde yukarıda değinilen sorunları yaşarken diğer yandan yoğuşma probleminin getirdiği bir dizi olumsuz reaksiyonu da karşılamak zorunda kalmaktadır.

Bunun sonucu yaşanan tahribat yapının ömrünü azaltmaktadır. Beton içerisinde bikarbonat tuzlarının oluşması betonun çözünmesine neden olduğu gibi,su ve Karbondioksit betonarmenin donatısını da çürütümektedir. Dışa bağımlı enerji politikamız nedeni ile ülkemizde büyük bir savurganlık yaşanmakta ve gereğinin çok üzerinde ısınma maliyetleri (yazın soğutma maliyetleri) ortaya çıkmaktadır.
 

Şu anda bu konu'yu okuyan kullanıcılar

    Üst