Din açısından kürtaj günah mıdır, caiz midir?

gülbin

Daimi Üye
Katılım
19 Kasım 2008
Mesajlar
1.692
Tepki
2.180
Puan
113
Yaş
41
Konum
istanbul
Kürtaj ve İslam: Dini açıdan kürtaj günah mıdır? Anne karnındaki bebeğin ilk 40 gün içinde veya 120 gün içinde alınmasının günah olmadığını iddia edenler vardır. Peki kürtaj dinimiz İslam ve diğer İlahi dinler açısından günah mıdır yoksa caiz midir? Buyrun bu soruların cevaplarını almak için Dr. Jale Şimşek’in yazısına bakalım..

Kürtaj ve İslam: Bilerek düşük yapmak ve kürtaj günah mıdır?

Sevgili okurlar, döllenme sonucu meydana gelen ceninin rahime yerleştikten sonra dış etki ve müdahalelerle düşürülmesi, insanlık tarihinin çok eski dönemlerinden beri var olup, aynı zamanda din, ahlak ve hukukun onay vermeyip, önlemeye çalıştığı bir davranış olmasına rağmen, toplumlarda güncelliğini daima koruyan bir olgu olmaya devam etmektedir.

Gerek Yahudilik’te, gerekse Hıristiyanlık’ta ‘çocuk düşürme’ büyük günah sayılıp yasaklanmıştır. Olaya sebebiyet verenler, anne de olsa cinayet işlemekle itham edilerek, ciddi tepki ve cezalara maruz kalmıştır.

İnsan hayatının korunmasını, İslâm Dini temel ilkelerden biri olarak kabul etmekle beraber, insanın en şerefli varlık olup, saygınlığı ve dokunulmazlığının muhafazası konusunda da ısrarla durur. İnsan hayatı ve yaşama hakkı, erkeğin spermi ile kadının yumurtasının birleşerek döllenmesi sonucu ceninin meydana geldiği andan itibaren başlamaktadır. Artık bu safhadan itibaren yaşamak, Allah tarafından verilmiş temel bir hak olup, o andan itibaren hiçbir kimsenin ki buna anne-baba da dahil, verilen bu hakka müdahale etmesine izin verilmemiştir.

Başlangıçta anne-babanın çocuk sahibi olup-olmamak noktasında iradeleriyle seçme hakkı vardır. Yani, çocuk yapmak istemediklerinde gebeliği önleyici tedbirleri almalarına dinen izin verilmiştir. Ama korunmalarına rağmen gebelik meydana gelecek olsa, doğacak olan çocuğun yaşama hakkını elinden almaya hiçbir kimsenin hakkı yoktur. Çünkü, insanın var olmasını isteyen, yaratan ve ona ömrünü veren Yüce Allah’ın kendisidir.

Kur’an’da çocuk düşürme ile ilgili özel bir hüküm görülmemekle birlikte, Hz. Peygamber (sas), zamanında meydana gelen kasten çocuk düşürme olaylarını cinayet olarak adlandırıp bunu işleyen veya sebebiyet verenlerin maddi tazminat ödemelerini emretmiştir. Bu durum gösteriyor ki, ayetlerde geçen dini telkin ve emirler anne karnındaki çocuğun hayat hakkını güvence altına almayı da kapsamaktadır. Bu itibarla İslam hukukunda, tıbbî ve dinî bir zaruret bulunmadıkça anne karnındaki çocuğun düşürülmesi veya aldırılması (kürtaj) anne-baba tarafından yapılmış ya da yaptırılmış olsa bile, olay cinayet (suç) olarak adlandırılıp haram sayılmıştır. Çocuk düşürmenin dinî hükmü genel ilke olarak böyle olmakla beraber, sperm ve yumurtanın hangi evreden itibaren cenin sayılacağı, dinen, hukuken koruma altına ne zaman alınacağı ve ceninin bulunduğu safhaya göre çocuk düşürmenin cezasında, günahında bir farklılık olup olamayacağı İslam hukukçuları arasında tartışmalıdır.

Kur’an-ı Kerim, ceninin yaratılış evrelerinden Mü’minûn Sûresi 12-14 ayetlerinde bahsetmekle beraber, bu evrelerin ruhun üflenişi ile bir ilgisinin olup olmadığının açıklamasını yapmamaktadır.

Hz. Muhammed (sas), bir hadisinde cenine 120. günden sonra ruh üfleneceğinden bahsetmiştir (Buhârî, “Bed’ü’l-halk, 6). Ruhun üflenmesinin ilk kırk günden sonra olduğuna işaret eden hadisler de bulunmaktadır (Müslim, “Kader”, 2, 4; Müsned, III, 397).

Kur’an-ı Kerim’in bu konudaki dolaylı ifadesi ve hadislerin ifade ettiği mana ve o manadan ne kastediliyorsa şüphesiz ki o maksat haktır ve gerçektir. Ayrıca o yıllarda tıbbî bilgiler ceninin yaratılışı ve safha safha gelişimini izah edemediği için fakihlerin farklı ölçü ve görüşlerle hüküm vermelerine sebep olmuştur. İçlerinde bazı Hanefîlerin de bulunduğu bir grup İslâm hukukçusu 120 gün (4 ay)’den önceki çocuk düşürmeyi (çocuk aldırma=kürtaj), tam oluşmuş bir çocuk düşürme saymazken, bir gurup Malikî ve Hanbelî İslâm hukukçuları da 40 gün (bir ay on gün) den önceki çocuk düşürmeyi, (çocuk aldırma=kürtaj) tam oluşmuş bir çocuk düşürme saymazlar. Bu görüşlerin toleranslı bir tavır sergilemeleri, ruhun üflenme safhasının kimilerine göre 40., kimilerine göre 120. gününden itibaren meydana geldiğini ve ceninin canlılığını buna bağlamalarındandır.


Bugün bile mahiyetini bilmediğimiz ruhun üflenmesi meselesinin, ceninin canlılığı ile aynı şey olduğunu iddia etmek ve savunmak mümkün değildir. Çünkü, günümüzde tıp ilmi ceninin döllenmeyi takiben başlı başına bir canlılık ve bütünlük arz ettiğini, yaratılışının tamamlandığını, birkaç haftadan itibaren vücut organlarının teşekkül ettiğini, hatta kalbin çalıştığını, atışlarının da tespit edildiğini ortaya koymaktadır. Bu bilgilerin ışığında, canlılık bakımından ceninin 120. günün evveliyle sonrası arasında bir farklılık göstermediği ortaya çıkmaktadır. Bu durumda ilk 120 gün içindeki bebeklerin düşürülmeleri veya kürtaj yoluyla alınmaları, dinen cinayet ve günah olan çocuk düşürme fiilinin kapsamı dışında tutmak mümkün değildir. Yani, gebeliğin ilk üç ay içinde sonlandırılması da cinayettir. Nitekim İslâm hukukçularının çoğunluğu, cenin hangi safhada olursa olsun, düşürülmesini caiz görmezler. Mezheplerde hakim olan görüş de bu yöndedir. İmam Gazâlî buna örnek olup, ceninin ilk safhasından itibaren düşürülmesinin caiz olmadığını, aksi takdirde cinayet işlenmiş olacağını ifade eder.

Sonuç olarak; anne hamileliğinin ilk ayından itibaren canlı bir bebek taşımaktadır. Bu bebek ona lutfen verilmiş bir emanettir. Bebeğin, ana vücudunda gelişip büyümesine izin vermeli ve anne olmanın ulvi hazzını bedeniyle, ruhuyla yaşamayı başarmalıdır. Bunu yaparken, daima kendisinin ve bebeğinin geleceği için Yüce Allah’ın yardımını, desteğini dualarında dilemelidir.
 

nazoeren

Daimi Üye
Katılım
3 Aralık 2009
Mesajlar
1.611
Tepki
2.261
Puan
113
Konum
...
o kadar ince bir mevzu ki,bilinçsiz bi çok kişi KENDİ ÇOCUĞUNUN KATİLİ olduğunun farkında bile değil.
 

mmelis

Aktif Üye
Katılım
17 Aralık 2010
Mesajlar
121
Tepki
62
Puan
28
Konum
aydın
hem zevkine göre davran hamile kal hem de git onun canına kastet bunun caiz olması zaten düşünülemez
 
Katılım
5 Ekim 2010
Mesajlar
1.273
Tepki
914
Puan
113
Konum
ANKARA
sağlık sebebiyle mecbursa buna din cevaz vermiştir zaten ama bunun dışında 3 günlük de olsa 5 günlük de olsa bunun adı cinayettir ve çok büyük günahtır...onun dünyaya gelmesini ALLAH sana nasip etmişse O'nun rızasına uyarak o canlıyı doğurmak zorundayız..Öyleki kimileri evlat sahbi olmaya uğraşıyor ,kimileri ise çöpe bırakıp kaçıyor..BunUN ADI vicdansızlık da nedir ? O canı sen mi veriyorsun da almaya kalkıyorsun ...Şiddetle karşıyım ...Özellikle de bakamam v.s .gibi sudan sebeplerle aldıranlara daha çok kızıyorum ..Herkesin rızkını ALLAH verir ...ALLAHın rızasından öteye geçilmez..Ayrıca madem bakacak gücün yok ozaman tedbirini al ...Tedbir aldığın halde kaza sonucu olduysa da hakkına razı gelip bunun ALLAH tarafından bir lutuf olduğunun farkına varıp asla ve kata o cana kıymamak gerek...
 
G

guzelcem

Misafir
:alsana:Anne risk altında ise birşey demiyorum amma zevk uğruna önlem almayıpda gidip kürtaj olana karşıyım-kizgin:alsana:emeğinize sağlık canısı.
 

Lilav

Daimi Üye
Katılım
28 Haziran 2010
Mesajlar
22.427
Tepki
21.987
Puan
113
Yaş
42
Konum
Almanya
annenin sagligiyla ilgiliyse normaldir ama onunn disinda kesinlikle karsiyim:alsana:,
ben 4 aylik anneyken yine hamile oldugumu ögrendim cok zor günklerdi ama asla aldirmayi düsünmedim.
 

aslı0909

Daimi Üye
Katılım
27 Temmuz 2010
Mesajlar
1.285
Tepki
770
Puan
113
Konum
izmir
annenin sağlığı tehlike altında ise olabilir ama zevkine olursa kesinlikle cinayettir bence hem günah hemde suç olmalı
 

Şu anda bu konu'yu okuyan kullanıcılar

    Üst