Cocuk Terbiyesi-2

incitanemtuana

Daimi Üye
Katılım
3 Aralık 2009
Mesajlar
14.871
Tepki
28.177
Puan
113
Yaş
42
Konum
isvicre
1. İkinci çocuk dünyaya gelince birincisini odasından atıp başka odaya yatırırsan çocukta uyku bozukluğu olur.
2. Çocuklara adil davranmak lazımdır. Birincisini memnun etmek için ikincisini kötülemek yanlıştır.
3. Çocuklara bir iş yaptırın. Çünkü: Bir iş yapmış olmak ve adam yerine konmak kadar memnun eden bir şey yoktur.
4. Küçüğü ile işiniz bittikten sonra da büyüğüne haydi gel seninle de bir oyun oynayalım demeli.
5. En büyük hata çocukları birbirine kıyaslamaktır. Bak onun gibi uslu olsana – gibi denmemeli.
6. Her çocuk ayrı fıtratta yaratıldığından başkasına kıyaslanarak ceza ve mükâfatlandırılmamalıdır. Eğer kıyaslanarak cezalandırılırsa alçaklık kompleksi, kıyaslanarak mükafat alırsa kendini beğenmişlik inkişaf eder.
7. Yemek yedirme işinde fazla üzerinde durmayınız. Çünkü çocuğun ilk kullandığı tehdit vasıtası yemektir. En etkili çare aldırış etmemek ve onun acıkmasını ve yemek istemesini beklemektir.
8. Ruhunun ihtiyacı olan sevgi ve ilgiyi vermediğiniz taktirde emzik bulamazsa parmağını emecektir. Parmağını emen çocukların asıl problemi güven duygusunu kaybetmiş olanlar yapar.
9. Altını ıslatıp, pisletiyorsa sakın tehdide baş vurmayınız. İşi fazla ciddiye almadan sevgiyle yaklaşınız.
10. Çocuk sevgiyi kaçırmamak ilgiyi muhafaza etmek için anne-babanın isteğini yerine getirmeye çalışır.
11. Büyüğün küçüğe aşırı sevgisine fazla güvenmeyin ve yalnız bırakmayın çoğu zaman çocukta bu huy aşırı kıskanmanın halidir. Bir şey yapabilir.
12. Çocuğun yanında başım ağrıyor ve ilaç atayım demeyin. Çocuk sizi takliden ilaç içmek arzusundan benimde ağrıyor diye ilacın iyi olduğunu sanır ve ilaca düşkün olur. Onun yanında içmeyin.
13. Pahalı oyuncak almayın. Sade oyuncak tencere kapağı daha iyi eğlendirir çocuğu.
14. Savaş tipi oyuncak almayınız. Çocuk kendini beğenmiş vahşi vurucu tip yetişir.
15. Terbiye sanatında çocuğa sevmeyi, paylaşmayı, fazileti öğretiniz. Daima kıskançlığın, nefretin, bencilliğin zararlarını anlatınız.
16. Çocuklar kabiliyetlerini ortaya koyabilmek için oyuna muhtaçtırlar.

17. Çocuğu; anaları yanlarından ayırmazlar. Cici elbiselerini kirletecekler diye üzerlerine titrerler. Tehdit edeler.
18. Misal, doğru yürü. Bastığın yere dikkat etsene. Ayakkabıların haline bak ! Toz içinde sanki sokak çocuğu zannedecekler seni. Yaramaz çocuklar gibi koşturma öyle ! Sana elimi bırakma demiyor muyum ?
19. Bu tür kadınlar gösteriş delisi, moda düşkünü kibirli yaratık kadınlardır.
20. Çocuğu böyle büyütmek isteyen anne: Görenler ne bakımlı, ne şık çocuğu var desinler. Bu kadınların çocukları da kendini beğenmiş gururlu tipler olurlar. Hayatta muvaffak olmazlar. Daima ne yapması ve nasıl yapması gerektiğini söyleyecek birine ihtiyaç duyarlar.
21. Çocukları üst üste giydirmek dar ayakkabılara hapsetmek deliliktir. Düz tabanlılığın nedeni pahalı biçimsiz ayakkabılardır. Çıplak dolaşan çocuklarda düz taban olmaz. Ayağın havaya, toprağa, ışığa ihtiyacı var. Kaşıntılara sebep ve mantar ve ayak terlemeleri bu gayr-i tabii yaşamanın neticesidir.
22. Erkeklerin çizme, kadınların uzun topuklu ayakkabı giymeleri son derece zararlıdır.
23. Şehir çocuklarının sarı benizli, kansız, iştihasız, hırçın, sinirli olmalarının sebebi yaşayacak fırsatı bulamamalarından kaynaklanıyor.
24. Çocuğun ağlaması nimettir. Ağlamasını bilmeyen çocuklar sinirli ve kibirli olurlar. Ağlama vücudun yaradılıştan verilen bir iç savunmasıdır.
25. Eğer baba ve anne korkusuyla ağlayamazsa çocukta tikler olur. Tırnak yemeler, parmak emmeler, kekemelik benzeri davranış bozukluğu ortaya çıkar. Bu normalden sapmalar, ruh sağlığının tehlikede olduğunu gösteren ikaz işaretleridir. Eğer çocuk ağlamak isterse bırakın ağlasın.
26. Ağlamayı unutan katı yürekli, duyguları körelmiş etrafına karşı kayıtsız soğuk kimselerdir. Bunlar ne kimseyi sever, nede kimse tarafından sevilirler. Bu tiplerin aile reisi olduğu evler mutluluktan uzak evlerdir.
27. Anne çocuklara: Görürsünüz, akşam babanız gelsin, sizi ona dövdüreceğim gibi tehditlerle çocuk babayı sevmez olur.
28. Yanlış karşısında baba kızıyor, anne koruyorsa çocuk için hangi doğrudur bilemez. Annenin karışmaması lazımdır
29. İtaat etmesini bilmeyen yönetmesini de bilemez.
30. Aile büyüklerinin fikri ve onayı alınmadan yapılan evlilikler, bir şans oyunudur. Halbuki evlilik şansa bırakılmayacak kadar ciddi ve hayatî bir olaydır.
31. Kenarına bak, bezini al; anasına bak kızını al. Eş seçerken en güzel nokta-i nazar ailesidir. Eğer, beğendiğiniz kız birbirini seven, sayan, dürüst, namuslu, çalışkan bir anne-babanın çocuğu ise; nokta-i nazar doğru demektir. Aile büyüklerinin onayı alınmadan sırf zenginliği ve fiziki güzelliği için eş seçen genç kızlar ve delikanlılar saadetlerini şansa bırakmış olurlar. Yuva kurmak ciddi bir iştir.
32. Baba gittikten sonra çocuklara babalarını kötüleyen anne, kendine güvenmelerini ve onlara doğru söylediğini ifade etmek ister ama maalesef hiçbir çocuk birbirini sevmeyen anne-babaya saygı duymaz. Böyle çocuklar taviz koparabilmek için iki yüzlü davranırlar. Ananın yanında iken anadan yana, babanın yanında iken babadan yana gözükürler.
33. Koca gittikten sonra çocuklarına babalarını metih eden anne çocuklarının nazarında saygı duyulur.
34. Çocukları yalana alıştıran anne-babadır. Yalan vaatlerde buluna buluna çocuk onları taklit eder. Çünkü çocuk yalanın ne olduğunu bilmiyordu. Ve çocuklar çok iyi taklitçidirler. Onlar hikaye ile yalanı birbirinden ayıramazlar. Gördüğü rüyayı da çocuk doğru zanneder.
35. Doktora götürürken yalan söylemeyin. Hiç acımayacak yerine az acıyacak. Korktuğun kadar olmayacak gibi büyük adamı ikna etmek gibi ediniz. Sonra yalancı çıkarsınız ki o da sizi taklit eder.
36. Çocuğu küçükken paraya alıştırmayın. Abur-cubur gibi şeker, çikolataya alıştırmayın.
37. Çocuğu kumbaraya alıştırmak ikide bir saydırmak çocuğu cimri yapar. Yapmayın...!
38. Çocukları ne yasaklara boğup hayır demeye alıştırmalı nede her isteğini yerine getirip onu şımarık bir zorba yapmamalıdır. Gerekli ihtiyaçları yerine getirilmeli, aşırı isteklerine hayır denmeli ve sebebi izah edilmeli.
39. Çocuklarınızın yanında malınızla, gücünüzle vesairelerinizle övünmeyin. Övünülmeye ölçüyü çocuk onlar zanneder. Hata başka çocuklara karşı benim babam senin babanı döver gibi bencil yapılar çıkar.
40. Çocuklarımıza dengi arkadaş seçmeli ki onlar yanında bencil, gururlu ve de alçaklık kompleksi olmasın.
41. Dostlarınızı çocuğun yanında gıybet etmeyiniz. Onlara karşı çocuğun güveni kalmaz ve büyüdüğü zaman o da arkadaşlarına aynısını yapmayı öğrenir.
42. Ailede ana-babanın rolleri karışmışsa annenin işini baba, babanın işini anne yapıyorsa orada büyüyen çocukta cinsiyetine uygun karakteri kazanamaz.
43. Annesi çalışan, kreş ve bakım evlerinde büyüyen çocuklarda cinsiyet hallerinin tam gelişmemesinin sebebi taklit edecekleri bir anne-baba modelinden yoksun olmalarıdır.
44. Cinsiyet halinden işin ruh yönü kast ediliyor. İnsanları birbirinden ayıran, onların belli hadiseler karşısında davranışları, tepkileri ve tavırlarıdır. Eğer beş yaşındaki bir erkek çocuğu, oyun sırasında erkek arkadaşı ile kız kardeşini birbirinden ayıramıyor, aynı şekilde davranıyor ise; bu çocuk, ruhen erkek normlarını kazanamamış demektir. Keza bu yaşlarda, erkek çocuğu ile kız çocuğunun oyunları cinsiyetlerine uygun farklılıkları göstermelidir.
45. Oğlan çocuğuna saçları uzatmak, entari giydirmek, bu çocuk ruhen kendisini kız olarak görmeye alışacaktır. Biraz daha büyürse kendi cinsine intibak etmekte zorlanacak. Arkadaşları da takma isimden hoşlanırlar, buna da böyle isim takılınca kızlara doğru yanaşacak onlarla arkadaşlık kuracak sonunda eşcinsel olup çıkacaktır. Annenin kaprisinden dolayı. Veya babalarda kızlarına erkek gibi kızım var deyip kızların erkekçe hareket etmesini ister ve edince babadan taktir görünce kız kendine uygun hareket değil erkek hareketlerini yapar ve erkeklik hormonları gelişir. Pantolon giyer, erkeklerle yarışmaktan zevk alır. Ve sonunda kendi fıtratlarından uzaklaştırırız. Bu sefer çocuk karşına çıkan engeli aşamayacak ve ne yapacağını bilemez. Ve ahmak bir çocuk durumuna düşer.
46. Çocuğa benim oğlum veya kızım şu nottan aşağı almaz, diye bununla övünülürse sağda solda söylenirse çocuk onu yakalamak için uyuyamaz. Uyku bozukluğuna sebebiyet verip en sonunda sapık veya intihara teşebbüs eder.
47. Aşırı pohpohlamakla çocuğu kendini beğenme hastalığına düşürürüz. Ki bu psikolojik bir hastalıktır.
48. Sen böyle güzelsin sen böylesin diye kızlara hedef tayin etmek onları kötü yollara düşürür.
49. Çocuğunuza boş hülyalarla hakikat arasındaki farkı anlatınız ki şarkıcı ve artist olacağım diye maceracı olmasınlar.
50. Çocukların hangi sahalarda ilgileri, kabiliyetleri olduğunu anlamak oynadığı oyuncaklarla kendini belli eder.
51. Çocuğa karşı yanlış yaptığınız taktirde özür beyan ederseniz size güveni artar. Şahsiyetinizi düşürmez.
52. Çocuğa bir daha böyle yapmayacağına söz ver demek yanlıştır. Çünkü onu yaparsa söz vermişti, o zaman yapmadım diye yalana itmiş olursunuz. Yaramazlık yapmayacağına söz almayın.
53. Altını ıslatmak, parmak emmek, tırnak ısırmak çocuklarda kin ifadesinin görüntüleri, sızıntılarıdır.
54. Çocuklar kendilerinden sevgi ve ilgiyi esirgeyenleri hiç affetmezler.
55. Eteklere yapışmalar, soru sorarlar, yaramazlık yaparlar, elbiselerini kirletirler ki ilgiyi çekip kendileriyle meşgul etsinler. Karnım ağırdı veya eve gidelim demekle kendisiyle meşgul olunmadığını ifade ediyor.
56. Çocukların ruhlarına hassas duyguları yerleştirmek istiyorsanız onlara acımayı ve zayıfları korumayı öğretiniz. Tabiat ve hayvan sevgisini aşılayınız. Çiçekleri, kuşları, böcekleri seyrettiriniz.
57. Çocuklar kötü örnek olduğu zaman büyüklerden daha merhametsiz davranırlar.
58. Yaramazlık yaparsan seni bırakıp giderim, sende annesiz kalırsın dememeli. Çocukta güvensizlik ve gelecekten endişe etme ve çocukta korku gelişmesine yol açar.
59. Çocuklar tehditleri ciddi zannederler. Sen yaramazlık yaparsan beni kahrediyorsun, bende ölürüm, sende annesiz kalırsın dense çocukta annesinin bu yüzden cidden öleceğini zanneder ve büyük bir suçluluk duyar ve ruh sağlığı tehlikeye girer.
60. Bir evde kavga ve dayak hakim olursa orda yetişen çocukta hayvanlara eziyet eden, böcekleri ateşe atan, kedilerin kuyruğuna teneke bağlayan çocuklar çıkar.
61. Kelebeğin arkasından koşan çocuk vücudunu ve sinirlerini geliştirir.
62. Rasgele TV ve gazete okuyan çocuklar gördüklerinden ve okuduklarından etkilenirler.
63. Sevgi öyle bir duygudur ki herkese bol bol yeter, sevdikçe artan eşsiz bir hazinedir.
64. Cinsiyet hakkında soru sorunca basit ve sade cevap verin. Sus bakayım bunlar sorulmaz ayıptır derseniz cevabını başka yerden arayacaktır.
65. Çocukların suallerini sade ve detaya girmeden cevap veriniz, uzun cevaptan sıkılırlar.
66. Küçüğünü büyüğün yanında korursanız kıskanma şiddetlenir. Misali; gürültü yapma kardeşin uyanır, bekle önce kardeşinin mamasını yedireyim, kardeşine vurma gibi sözler hep korumadır.
67. Sevgiyi şarta bağlamakta terbiye hatalarındandır. Yaramazlık yaparsan seni sevmem, gibi. Sevgiyle çocuğu tehdit etmek onun kendine olan güvenini kaybetmesine sebep olur.
68. Sevgiyi şarta bağlamak çocuğu iki yüzlü yapar, dürüst görünmeye çalışır.
69. Egoist ve mala düşkün kimselerin gerçek dostları yoktur. Yardım etmeyi, bağışlamayı hep aptallık sayarlar. Böyle insanlar çocuklarına kurabiyeni kimseye verme, bisikletine kimseyi bindirme diye hep bencilliğe mal sevgisine düşkün yetiştirirler.
70. Büyüklerin elbiselerini değil yeni almaya çalışınız ki keşke abim, ablam olmasaydı der. Çocuğu yeni bir şey alındımı onu zevkini yaşaması lazım.
71. Çocuklar sözden ziyade davranışlara dikkat ederler. Bunların etkisinde kalırlar. Öyle ise onlara karşı daima dürüst olmalı, sözlerimiz davranışlarımızı yalanlamamalıdır.
72. Çocuklar paylaşmayı ve fedakârlığı çok geç öğrenirler. Her şeyin kendilerinin olmasını ve herkesin kendilerine hizmet etmesini isterler.
73. Oyuna müdahale etmemeli öyle değil böyle oyna dememeli ta ki hazırcı yetişmesin.
74. Büyük tehlike görmedikçe oyunlarına müdahale etmeyiniz.
75. Bir şey anlattığında saçma dahi olsa dinleyin.
76. Kadının kocasına bakış tarzı “kadının kocasını takdir etmesi fazilet ve muhakeme işidir”
77. Çocuk çocukla oynamalı.
78. Çocuğa cennet anlayışını aşılayınız.
79. Çocuğa ruh ve vücut güzelliği diye iki türlü güzellik olduğunu anlatınız.
80. Kekemeli çocuğun konuşmasına hiç karışmamalı, yüzüne bakmamalı. Çocuğun kekemeliği psikolojiktir.
81. Nasihatlarınızı olaylarla anlatınız. Konuşmalarını kesmeyiniz.
82. Daima kibar ve nazik olmasını telkin etmeyiniz.
83. Çocuklar çocukluklarını doya doya yapsınlar. Küçükken A, B, C diye okumaya zorlamayınız, sonda okumayı tamamen boş verirler. Bu ana-babanın ihtiraslarıdır.
84. Yerinde oturan yaramazlık yapmayan uysal oturan çocuklar ruhen problemli çocuklardır.
85. Çocuğa öyle soru sorma, sonra öğrenirsin demek ruhen gelişmesine mani. Oraya otur, atlama, rahatsız etme, uslu dur gibi sözler 2-7 yaş arasındaki gelişme çağıdır onu da durdurur.
86. Çocuklar sizden yardım istemedikçe yardım etmeyiniz.
87. Başkalarını çocuğunuzun yanında kötülemeyin. Çocukta böyle görünce suçu başkalara atmasını öğrenir.
88. Ana ve baba başkalarını çekiştirip küçük görürseler (insanları) çocuk bunları duyunca insanlara güveni kalmaz.
89. Çocuğa sınıfın en iyisi olmalısın diyerek ihtiras ve mücadele ruhu aşılamamalı. Muhabbet, yardımlaşma ve merhamet duygusu aşılamalı.
90. Çocuğu karşı sevginizi onun başarılarına bağlamayınız. Hırslı ve mücadeleci olur.
91. Çocuğa başkasını kıyas edip tahrik edersen ona düşman yapmış olursun.
92. Çocuğun oyununu kesip derse zorlamayınız.
93. Çevreyi değiştirince bazı çocuklarda huy değişikliği de olur.
94. Ailesini seven, ailesi tarafından sevilen çocuk kolay kolay huy değiştirmez.
95. Çocuklarınızı dinleyiniz ki bazen sıkıntısı ve aşamadığı şeyleri sizinle paylaşma cesareti olsun.
96. Çocuk başarısız olunca onu küçük düşürücü sözler devamlı söylenirse çocukta aşağılık duygusu aşılanır. Demek ben buyum deyip inanmaya başlar.
97. Çocuk başarısızlığa düşünce onu aşağılayıcı sitem yapmayınız. O zaten bir bunalım içindedir, aşamıyor birde güven beklediği sizden güvensizlik vermeyiniz.
98. Çocuk bir hata yapınca kızma ve düşün sende mutlaka hata yapmışsın ki o da ona düştü.
99. Hata yapınca; yaptığınız iyilikleri yüzüne vurup beddua etmeyiniz. Sütüm haram olsun gibi...
100. İhtiyarları en fazla üzen artık bir işe yaramadıkları düşüncesidir.
101. İtaat etmesini bilmeyen, idare etmesini bilemez.

 

sadiye

Admin
Admin
Katılım
4 Mayıs 2010
Mesajlar
60.967
Tepki
56.321
Puan
113
Yaş
43
Konum
Almanya
42. Ailede ana-babanın rolleri karışmışsa annenin işini baba, babanın işini anne yapıyorsa orada büyüyen çocukta cinsiyetine uygun karakteri kazanamaz.

Bu olabilir mi ya? :dusun:
 

Şu anda bu konu'yu okuyan kullanıcılar

    Üst