Çocuk evliliği kurtarır mı?

Şahmaran.

Admin
Admin
Katılım
9 Temmuz 2008
Mesajlar
38.082
Tepki
50.395
Puan
113
Sağlıklı yürüyen bir ilişkide eşlerin her biri sorumluluk ve sınırlarının farkındadır. Bireyselliğinin yanı sıra birlikteliğinin de ne demek olduğunu bilir. Kendisiyle barışıktır, isteklerinin neler olduğunu belirlemiştir ve yalnız kalmak onu korkutmaz. Kendi mutlu olan birey karşısındaki insanı da mutlu eder. İlişkide güven, sevgi, saygı ve paylaşımlar vardır. Eşler ilişkilerini zenginleştirme çabasındadırlar. Birbirlerini kaybetme korkuları olmayan eşler birlikte olmanın keyfini yaşarken, çocuk doğurma fikri de ilişkilerini pekiştirir ve güçlendirir.

Bunun tam tersinin yaşandığı bir evlilikte ise çocuk doğurmak ilişkiye renk katmak yerine, ilişkiyi kabusa dönüştürebilir. Çocuk evliliği kurtarmaktan ziyade, çocuğu bu evlilik ortamından kurtarmak gerekebilir. Evliliği güçlendirmek, eşi kendine ya da evliliğe bağlamak için dünyaya getirilen çocuk evliliği kurtaramadığı gibi, sorunların içinde kalıyor ya da parçalanmış ailelere sahip oluyorlar. Kimi eşlerde çocukların varlığından dolayı evliliklerini devam ettirmeye çalışıyor, ama mutlu olamadıkları için çevrelerini özellikle de çocuklarını mutlu edemiyorlar.

Toplumumuzda özellikle kadınlar, eşlerini eve bağlamak ya da ilişkilerinde etkin rol oynamak için evlendikten kısa bir süre sonra çocuk sahibi olmaya çalışırlar. Hatta bazı aile büyüklerimizin ve çevremizdeki kişilerin de: “ Çocuk doğurmak evliliği sağlamlaştırır.” şeklindeki sözlerini sık sık duyarız. Çoğu insan çocuğun duygusal olarak eşleri birbirine yakınlaştıracağı şeklinde yanlış bir düşünceye sahiptir. Oysa sorunlu evliliklerde çocuk yapmak duygusal olarak yakınlaşma sağlamaktan çok, eşlerin birbirlerinden uzaklaşmalarına sebep olmaktadır. Çocuk bakım ve ilgi ister. Çocuk büyütürken anne ve babanın beraber sorumluluk alması gereklidir. Sorumluluğu sadece bir tarafın yüklenmesi, yüklenen tarafta kızgınlıklar yaratır. Bu durumda ilişki daha da düzensizleşir. Farklı boyutta sorunlar yaşanır. Kadınlar genelde çocuk yaparak eşlerine yakınlaştıklarını düşünürken, erkekler böyle bir düşünceye çok da sıcak bakmamaktadır. Kadın çocuğun bakımıyla ilgilenirken eşini daha da ihmal eder. Bu durum da, duygusal bağı güçlendirmek yerine tam tersine zayıflatmaktadır.

Sorunlu evliliklerde çocuk için en uygun zaman hangisidir?Eşlerin her ikisinin de çocuk sahibi olmayı istemesi ve bunu da kendi ilişkilerinde sağlıklı bir gelişim sağladıktan sonra yapmaları en doğru olanıdır. Eşlerden biri çocuk isteyip, diğeri istemiyorsa bu durumda sorunlar yaşanması doğaldır. Birçok evlilikte çiftler birbirleriyle yaptıkları kavgalarda çocukları hedef olarak kullanmaktadır. Çocuğu istemiş olan eş, diğer eşe duygusal açıdan sırt çevirerek çocuğa aşırı yakınlaşır ve çocuğu ile duygusal bir yuva kurar. Çocuğuna duygusal yüklemelerde bulunur. ‘Oğlum ya da kızım benim her şeyim.’ ,‘Ben oğlum ya da kızım olmadan yaşayamam.’ gibi sözler söyler. Bu gibi söz ve davranışlar aile içinde kıskançlıklar ve rekabetler oluşturur. Eşlerin arasında uçurumlara yol açtığı gibi, çocuğu da duygusal olarak bağımlı hale dönüştürür. Eşler birbirinden uzaklaşır, ikili ilişki olması gereken şekilden ziyade çocuk ve yetişkinin yaşadığı ilişki haline dönüşür. Mutlu ve sağlıklı bebekler, eşlerin ikisinin de çocuk istediği, sevgi dolu yuvalarda doğar ve yetişir. Çocuk sahibi olma kararı birlikte verilmeli ve bu karar verilirken evliliği kurtarma amacına hizmet etmemelidir.

Birbirlerinin ihtiyaçlarını karşılayamadığı zamanlarda da eşlerin birbirine anlayışlı ve hoşgörülü olması gerekir. Eşler birbirlerini dinleyebilmeyi ve anlayabilmeyi öğrendiği zaman eşler arasında uyum ve bütünlük sağlanır. Böyle bir sağlam temel oluştuğunda da, eşler çocuk yapmaya hazır demektir. Bu bir binanın yapılışı gibi önce sağlam bir temel oluşturmak, sonra da o binayı renklendirmek, canlandırmak gerekiyor. Temel sağlam değilse, bir gün mutlaka yıkılacaktır. Bu yıkımın en azından çevresine vereceği zararı ortadan kaldırmak doğru olandır. Evlilik sallantılar yaşıyor ve eşler birbiri ile iletişim kuramıyorsa, çocuk dünyaya getirmek bu iletişimsizliği pekiştirecek ve sallantıyı artıracaktır. Zaten kurulamayan iletişimsizlik bir tarafın çocuğuyla iletişim kurmaya çalışmasına ve bütün enerjisini onunla kullanmasına, diğer tarafında kendini boşlukta hissedip, dışarıya yönelmesine sebep olacaktır. “Evliliği kurtarmak” sebebiyle çocuk yapma kararı alan çiftler zamanla ilişkilerinin daha da çıkmaza girdiğini fark eder. En kötüsü de bu durumun çocuğa yönelik kızgınlık duymalarına, ilgi ve sevgi göstermemelerine sebep olmasıdır. Çocuklarda bu durumla baş etmekte güçlük çeker, istenmemenin ya da kurtarıcı rolü oynamış olmanın ezikliğini yaşar. Hatta kimi zaman çok iyi giden evliliklerde bile çocuk olduktan sonra sorunların artar. Yani çocuk iyi bir ilişki içinde doğduğunda bile, büyüme süreci içinde eşlere sorumluluklar yüklediğinden, ilişkinin kalitesi düşebilir.

Çocuk doğurmaya karar verirken nelere dikkat etmelisiniz?

- Öncelikle kendinizi, eşinizi ve ilişkinizi tanımalısınız. Eşinizden ve evliliğinizden ne beklediğinizi bilmeli, hayattan beklentilerinizi belirlemelisiniz. Sağlıksız bir ilişkiye getirilen çocuk sorunları azaltmaz, tam tersine artırır ve ailesiz bir ortamda yetişmek zorunda kalabilir.

- İlişkinizi gözden geçirin. Anne-baba olabilecek olgunluğa erişip, erişmediğinizi sorgulayın.

- Hedeflerinizi belirleyin. Beklentilerinizin ne kadarını gerçekleştirebileceğinize, ne kadarını erteleyebileceğinize karar vermeniz gerekir.

- Unutmayın; maddi manevi sıkıntıların yaşandığı bir ortamda çocuk doğurmak, çocuğunuzun da aynı sıkıntıları yaşamasına sebep olacaktır. Anne ve baba tarafından isteyerek ve sevgiyle büyütülen çocuk sağlıklı bir birey olacaktır.

- Çocukları biz yetişkinler kendi isteklerimiz için dünyaya getiriyoruz. Bunu yaparken hiç olmazsa sakin, huzurlu ve mutlu bir ortam da doğma imkanı sağlamalıyız. Daha doğmadan çocuğunuza bir kurtarıcı rolü vermek hiç de adil değil.
 

Aslı Oktay

Daimi Üye
Katılım
30 Haziran 2011
Mesajlar
12.839
Tepki
19.334
Puan
113
Yaş
34
Konum
İstanbul
evlilik kurtulsun diye cocuk yapildigi takdirde bosanildigi takdirde olan hep cocuga oluyo hos bosanilmadiginda da ayni sekilde evde devamli gerginlik huzursuzluk
cocugun mutlu bir yuvaya dogmasi gerektigi kanaatindeyim ben

cok guzel bir yaziydi sah'im sagol
 

nk83

Admin + Sitenin Hikaye Yazarı
Admin
Katılım
24 Ağustos 2010
Mesajlar
63.280
Tepki
83.518
Puan
113
Konum
İstanbul
Kısa bir süreliğine gündemi değiştirip kurtarmış gibi yapar ama son kaçınılmazdır sanırım:findikim:
 

Şu anda bu konu'yu okuyan kullanıcılar

    Üst