Çocuğunuzla Konuşabiliyor musunuz?

gülbin

Daimi Üye
Katılım
19 Kasım 2008
Mesajlar
1.692
Tepki
2.180
Puan
113
Yaş
40
Konum
istanbul
İnsanlar emir almak üzere proglamlanmamıştır. İnsanlar hatalarından ders almak üzere programlan*mışlardır

Daha Çok Konuşturmak İçin; İletişim Engelsiz Konuşmayı Öğrenmek Gerekir. Öğrenmek te Yetmez Uygulamak Gerekir. Yani;

a) Dinlerken yorum yapma

- Sizin yatağınızda uyucam.

- Yaramaz çocuklar annelerinin yatağında uyur*lar..

Burada anne, çocuğun onların yatağında uyumak istemesine bir yorum getiriyor. 'Anne yatağında uyu*mak isteyenler yaramaz çocuklarmış.' Anne kendine göre çocuğun yaramaz çocuk olmamak için onların yatağında uyumak istemeyeceğini sanıyor. Fakat ço*cuğun onların yatağında uyumak isteği öyle büyük ki yaramaz olmak ona vız gelir. Üstelik, annelerinin ya*tağında uyumak isteyen çocuklar gerçekten yaramaz olsalar bile bu bir genellemedir. İnsanlar hayatlarının hiçbir döneminde genellemelere kulak asmazlar. Öy*le olsaydı 'Sigara içenlerin şu kadarı akciğer kanseri oluyor,'diyen istatistikler bir işe yarardı.

Neyse, bütün bu gerçekler bir yana, annenin bu*rada yaptığı en büyük hata, çocuğun teklifine bir yo*rum ile karşılık vermesidir. Yorum, karşımızdakinin bizle daha fazla konuşmasına bir engeldir. Karşı taraf konuşmayı devam ettirmez

b) Eleştirme

- Sizin yatağınızda uyucam.

- Annelerin yatağında uyumak ayıptır.

Anne burada, çocuğun bu davranışını suçluyor, onu eleştiriyor. Eleştirmek de karşımızdakini bizden uzaklaştırır.

c) Suçlama

- Sizin yatağınızda uyucam.

- Senin inatçılığından bıktım.

Eski inatçılıklarını hatırlatarak anne burada çocu*ğu suçluyor. Suçlama da karşımızdakini bizimle ko*nuşmaktan uzaklaştıran bir durumdur.

d) Eskileri hatırlatma

- Sizin yatağınızda uyucam

- Ehh ama...Her istediğin olsun istiyorsun.

Burada da yine eskiyi hatırlatmanın ima edildiği bir başka iletişim engeli görüyorsunuz.

e) Emir verme

- Sizin yatağınızda uyucam

- Derhal yatağına dedim.

İnsanlar emir almak üzere proglamlanmamıştır. İnsanlar hatalarından ders almak üzere programlan*mışlardır. Emir başkalarının komutlarıdır ve daha çok emredeni bağlar. Verdiğiniz emir sonunda, karşı tara*fın davranışı ödüllendiriliyorsa, o emrin yerine getiril*me şansı daha yüksektir. Aksi halde emriniz yerine getirilmez. Dikkat ederseniz ben size; 'emir verme, eskiyi hatırlatma, suçlama vs' diye habire emir veriyo*rum. Siz gerçekten çocuğunuzla iyi bir iletişim kurma*ya kararlı iseniz, bu emirleri önce yerine getirirsiniz. Ancak bu emirleri yerine getirmeniz amacınıza ulaş*manıza katkıda bulunursa bu emirleri yerine getirme*ye devam edersiniz. Aksi halde, devam etmezsiniz. İşte emirleri yerine getirmeye devam etmenizi sağla*yan, emirlerin sonunda elde ettiklerinizdir. Ödül deni*len de budur. Yoksa, çukulata almak, parka götürmek gibi bir ödül kastedilmemektedir.

Annesinin yatağında yatmak isteyen çocuk1 der*hal yatağına1 giderse emri yerine getirdiğindeki davra*nışı ödüllendirilmiş olur mu? Şüphesiz ki olmaz. O an*nesinin yatağında yatmak istiyor. Kendi yatağında de*ğil. Sizin ses tonunuzdaki sertlik ile çocuk yatağına gitse bile, bu korku belasına olmuştur. Sakın kendini*zi onu yatağa göndermek başarısına ulaşmış olarakgörmeyin. O, bunun acısını birgün sizden mutlaka çı*karır.

f) O'nu dinle

- Sizin yatağınızda uyuyacağım.

- Bizim yatağımızda uyumak istiyorsun demek.

- Evet.

- Benim oğlum annesinin yatağında uyumayı se*viyor.

- Hayır korkuyorum.

- Benim oğlum korkuyor.

- Odamın duvarının köşesinden yılanlar çıkıyor.

- Karanlık olunca çıkıyorlar, öyle mi?

- Evet.

- Gel bu gece bizimle yat. Yarın seninle birlikte çarşıya gider sana güzel bir gece lambası alırız.

Anne çocuğu dinledi. Dikkat ederseniz, dinlerken onun duygularına tercüman oldu. Yukarıdaki daha ön*ceki örneklerde olduğu gibi davransaydı onun karan*lıktan korktuğunu anlayamayacakti bile. Çünkü yukarıdaki örneklerde, anne çocuk ile arasına farkında ol*madan iletişim engeli koyup duruyor ve çocuk daha fazla konuşmuyordu.

g) O'na seçim hakkı ver

- Sizin yatağınızda uyuyacağım.

- Üçümüz bizim yatağa sığmıyoruz. Baban da se*nin yatağına sığmıyor. Başka bir çözüm de bulama*dık. Yeni bir çözüm bulmadan, bizim yatakta yatmak istersen artık sana bir ceza verebilirim. İstersen ceza*nı da söyleyeyim. Yarın sana dondurma almam.

Çareler tükenince, hatasını düzeltmek ile ceza arasında seçim yapmak durumunda bırakılıyor. Ceza*yı seçmesi halinde ceza mutlaka ertelenmeden uygu*lanmalı.

Hepimizin başı sıkıştığında dertleştiği iki-üç arka*daşı vardır. Dikkat ediniz o arkadaşlarımızın diğerle*rinden farkı bizi dinliyor olmalarıdır. Maalesef bunların arasında asla annemiz yoktur. Çünkü annemiz yıllar*ca bizimle yukarıdaki iletişim engellerini kullanarak konuşmuştur. Hepsini bizim iyiliğimiz için yapmıştır. Fakat sonuç onun istediği gibi olmamış, farkında ol*madan bizi kendinden uzaklaştırmıştır. Görüyorsunuz ki konuşmadaki küçük ayrıntılar bizi de çocuklarımız ile aynı duruma düşürebilecek niteliktedir.

Doç.Dr.Sabiha Paktuna Keskin
 

Kristen Stewart

Daimi Üye
Katılım
3 Aralık 2009
Mesajlar
47.857
Tepki
49.341
Puan
113
Yaş
39
Konum
Çıkmaz Sokak
Gğlbincim 3 buçuk yaşında bi kızım var bve paylaşımların inan çok şey öğretiyor bana


çok teşekkürler canım paylaşımın için

bend e kızıma genelde sığmadığımızı söylüyorum
 

Şu anda bu konu'yu okuyan kullanıcılar

    Üst