Şekerpare
Daimi Üye
Bir kamu avukatı olan Namita Luthra ve eşi Anil Shrivastava, 2006 yılında East Village’da yer alan ve kaba inşaat halinde bitmemiş olarak duran dairenin “ara katlı” yapısına bayıldılar. Bir yıl sonra 2,35 milyon $’a satın aldıklarındaysa bu boş kabuğu 300.000$’a modernist bir tapınağa dönüştürdüler.
Hindistan’ın bir kısmı Le Corbusier tarafından planlanmış olan planlı kenti Chardigarh’da doğan ve daha sonra İngiltere’nin Nottingam kenti, ardından da Batı Virginia’nın Weirton kentine yerleşen Luthra, burayı da Hindistana özgü ancak aynı zamanda da çok modern bir hale getirmek istediklerini belirtiyor. Luthra, Hindistan’ın en sıcak günlerinde bile evlere serin bir his veren cilalı beton zemin kaplamasını çok sevdiği için uzun süre 2400 metrekarelik alanı koyu kahverengi betonla kaplayıp güneşte hafifçe parlaması için parlak cilayla bitirecek bir müteahhit bulmak için aylarca uğraştığını anlatıyor. Modernist kökeninden dolayı karışıklıktan nefret eden Luthra, mekanın açık ve düzenli olabilmesi için oturma odasında bir çok mobilyayı beyaz bir panelin içine gizletmiş. 4,3 metre uzunluğunda ve 10 kişiye kadar alabilen bir yemek masası ise duvarın içine kıvrılabiliyor. Kare bir panel ise aynı şekilde hem çalışma masası hem de satranç sehpası olarak kullanılmak üzere panelin içinden açılabiliyor. Luthra, tasarımcıların kendilerine “dinamik, değişen bir oda verdiklerini söylüyor. “Sessiz, boş bir oda istediğinizde, her şeyi yok edebiliyorsunuz!” Her ne kadar mekanın genelinde beyaz renk kullanılmış olsa da, panellerin arkasından zaman zaman sarı, turuncu ve çivit mavisi renkler de göz kırpıyor. Çift, evin özellikle hem içeride hem de dışarıda olma hissini sevmiş. Pencerelerine ulaşan ağaç dalları rüzgarda savrulurken aynı zamanda da aşağıdaki bahçenin görüntüsü de izlenebiliyor.
Luthra ve eşi. Shrivastava, bir adım daha öteye giderek doğal hayatı evin içine taşımışlar. Sarmaşıktan bir duvar, bir iç balkon şeklinde oturma odasına bakıyor. Bu balkonun hemen altındaki sığ, 3,5 metre uzunluğundaki havuzun içinde ise Japon balıkları yüzüyor. Luthra, “burada kendinizi bir Hindistan ormanında gibi hissedebilirsiniz”diyor.
