Bir Delinin Hatıra Defteri

Şahmaran.

Admin
Admin
Katılım
9 Temmuz 2008
Mesajlar
38.082
Tepki
50.395
Puan
113
Bir Delinin Hatıra Defteri
birdeli.jpg



Tarih: 14.02.2010 20:30
21.02.2010 20:30
28.02.2010 20:30
03.03.2010 20:30

Mekan:
Adres:

İl/ilçe: İstanbul / Caddebostan
Telefon: 0216 467 33 32
Fiyat: Tam: 34,00 TL

Yönetmen: Metin Zakoğlu
Oyuncular: Metin Zakoğlu







d_ust01.gif

BİR DELİNİN HATIRA DEFTERİ... Bir Delinin Hatıra Defteri adlı oyunla 14. yılda 2000.gösterisini yapan Metin Zakoğlu´ndan deneysel bir çalışma...

Bir Delinin, tuttuğu günlükten hayallerini yorumladığı koğuşunda, yatağının ucundan birebir göze göz hissettiklerini hissetmeye cesaretiniz var mı? Sadece 30 kişinin girebileceği koğuşta yerinizi şimdiden ayırtın. Oyuncu ile iç içe göz göze bir 90 dakika. Kimi zaman ben neredeyim, bu adam kim? Ben şimdi oyuncu muyum, seyirci mi, karşımda ki oyuncumu yoksa gerçeğin kendisi mi soruları ile baş başa kalabileceğimiz bir 90 dakika. Oyuncu ve seyircinin yer değiştirdiği tek gösteri. Kimi zaman gülmekten ikinci espriyi kaçıracaksınız, kimi zaman da göz yaşlarınıza hakim olamayacaksınız. Kısacası bu gösteri de çok şaşıracaksınız!

Ekim 1994 yıllından beri süren ve büyük beğeni toplayan ve bir çok olumlu eleştiri alan bu kült oyunda Metin Zakoğlu gogol´un gerçekle hayal dünyası arasında olduğu bir dönemde kaleme aldığı bu tek kişilik oyunu seyircilere aktarmada da gerçekle hayal arasındaki o ince çizgiyi dokunaklı bir şekilde yorumlayarak seyredenlere etkileyici bir oyunculuk başarısı ile aktarıyor... Yer yer seyircilerin arasında oynanan ve seyirciye ben kimim bu adam kim burada şimdi oyun mu gerçek mi yaşanıyor ikilemi yaşatan Zakoğlu sıra dışı bir seyirci katılımı ile oyunun tıpkı denizle kumsalın git-gel´lerinde yaşadığı bir ilişki gibi oyuncu seyirci ilişkisini de oyunda bu git-gel´lerin üzerine kurarak oluşturuyor...

Oyunun konusuna gelince; sıradan bir 3.dereceden memur olan Aksentin İvanoviç Poprişçin bu sıradanlığı karşısında sürekli aşağılanır, alaya alınır... Ve günün birinde Poprişçin çok yüksek tabakadan bir kızın kendisini sevdiğini sanır,hayal dünyasında ki mutluluğu kızın daha soylu bir beyzadeyle evlenmek üzere olmasını öğrenmesi ile yıkılır... Bundan sonraki hayalleri onunda tıpkı o soylu gibi bir asilzade hatta belki de bir kral olmaktır... Ve günün birinde Aksentin İvaneviç Poprişçin kendini İspanya Kralı olmuş bir vaziyette akıl hastahanesinde bulur... Saçları kısaltılmış bir halde gözleri yaşlı annesini yanına istemesi oyunun en gerçek anıdır belki de
 

Şu anda bu konu'yu okuyan kullanıcılar

    Üst