Aslı Oktay
Daimi Üye
Yaşım 4. Annemle birlikte bir psikologun ofisinde sıranın bize gelmesini bekliyoruz. Neden mi buradayız? Anneme göre şu sıralar ben çok yalan söylüyorum. Hatta iki lafımdan biri yalan ve uydurma. Oldukça da abartı varmış bende. Açıkçası ben yalan nedir, onu bile bilmiyorum.
Adı üstünde ben çocuğum. Siz büyükler gibi değilim ki. Soyut düşünmeyi bilmiyorum. Kavramlar kafamda net olarak yerleşmiş değil. Bu nedenle yalan, suç, hata gibi kavramları anlamamı beklemeyin benden. Sizin tarifinde zorlandığınız kavramları benden nasıl anlamamı bekleyebilirsiniz ki? Size Yalan nedir, suç nedir? diye sorsam, acaba nasıl bir tarif yaparsınız bana? Geçen gün anneme Yalan nedir? diye sordum. Ne dedi biliyor musunuz: Yapmadığını yaptığını söylersen, görmediğini gördüğünü söylersen gerçeğe aykırı konuşursan yalan söylemiş olursun. Tarifİ bile karmakarışık olan bu kavramı ben küçük halimle nasıl anlayabilirim ki? Annemin konuşmalarından yalanın kötü bir şey olduğunu anlıyorum. Ama yalan ne demektir hiç ama hiç bilmiyorum. Bu nedenle 6 yaşına kadar söylediğim gerçek dışı sözler yalan sayılmıyor. Peki, neden gerçek dışı sözler kullanıyorum biliyor musunuz?
Hayalle gerçeği ayırt edemiyorum
İlk olarak gerçek ile hayali tam ayırt edemiyorum. Hani sizler bir hayal kurarsınız ve bunun bir hayal olduğunu bilirsiniz. Gerçek ve hayal arasındaki farkı ayırt edebilirsiniz. Ben ise sizin gibi değilim. Biliyorsunuz hayal gücüm çok geniş. Kendi başıma oynarken, sanki yanında birisi varmış gibi onunla konuşurum. Hayalimde yaşadığım bir olayı sanki gerçekmiş gibi algılarım. Örneğin, hayalimde bir arkadaşım bana vursa, ben sanki onu gerçekten bana vurmuş gibi anlatabilirim. Çünkü hayalle gerçeği ayırt edemiyorum. Hangisi gerçek dünyada, hangisi hayal dünyamda oldu tam bilemiyorum. Bana göre hepsi gerçek. Bazen de hayalimde yemek yiyorum, sonra da annem yemek yedirmek istediğinde ben Yemek yedim diye ısrar ediyorum. Siz bana inanmıyorsunuz. Yani sizin yalan dediğiniz cümleler, aslında benim hayallerim. Bu nedenle olmayan bir şeyi olmuş gibi anlattığımda, bu olayın hayalimde olma ihtimalini göz önüne alın lütfen.
Korkumu hafifletmek istiyorum
İkincisi, bazen sizden korkuyorum. Bir yanlış yaptığımda bana o kadar korku dolu bakış atıyorsunuz, o kadar baskı yapıyorsunuz ki korkup gerçeği söyleyemiyorum. Doğrusu ne dediğimi bilmiyorum. O an tek düşüncem korkumu hafifletmek oluyor. Ağzımdan ne çıktığını bilmiyorum ki. Bazen içimdeki merak duygusuna yenik düşüp çekmeleri karıştırıp, dağıtıyorum. Siz etrafı dağınık görüp eliniz belinizde Kim dağıttı buraları? diye korku dolu sorular sorduğunuzda Ben yapmadım diyorum. Aslında siz, kimin dağıttığını biliyorsunuz. Duygularımızı kontrol edemeyip hata işlediğimi de biliyorsunuz. Neden bana baskı kurup beni korkutuyorsunuz açıkçası tam anlamıyorum. Siz de bizim gibi çocuk oldunuz ama sanırım büyüyünce çocukluk unutuluyor. İşte bazen sizin baskı ve korkunuzdan çekinip, korkumu hafifletmek istiyorum. Siz bu korkumuzu hafifletme isteğimi yine yalan olarak görüyorsunuz. Belki bana güzelce, anlayışla yaklaşsanız ben doğru söylemeyi daha çabuk öğrenirim.
Sizi taklit ediyorum
Bazen de sizin gibi davranmaya çalışıyor, sizi örnek alıyorum. Buna da yalan diyorsunuz. Saklambaç oynarken babam gelip de anneme nerede olduğumu soruyor. Annem onun arkasında saklanmama rağmen Bilmiyorum, burada yok diyor. Ben de sizin gibi davranmaya çalışıp, bir şey sorduğunuzda Bilmiyorum dediğimde hemen beni yalancı ilan ediyorsunuz. O zaman siz de yalancısınız. Annem Burada yok. demek yerine Bu soruyu bana sorma, kendin ara bul. dese ne olur yani. Bana Şu işimi bitireyim seninle oynayacağım, yarın seni parka götüreceğim diyorsunuz. Sonra dediklerinizi yapmıyorsunuz. Verdiğiniz sözde durmuyorsunuz. Ben de sizi örnek alıp dediklerimi yapmadığımda yine yalan söylemiş oluyorum. Biliyor musunuz, ben yalan söylemek nedir bilmiyorum, sadece sizi taklit ediyorum.
Sizi mutlu etmek istiyorum
Ben bir çocuk olarak sevgi, ilgi ve övgü görmeden yaşayamam. Eğer bana gösterilen ilgi biraz azalırsa keyfim kaçar benim. Bazen siz bana o kadar uzak kalıyorsunuz ki, ilginizi ve sevginizi o kadar gizliyorsunuz ki. Bazen de uslu durduğumda beni seveceğinizi söylüyorsunuz. Sevginizi çeşitli şartlara bağlıyorsunuz. İşte bu gibi durumlarda ben sizin tarafından sevilmek, onaylanmak ve takdir edilmek istediğimde sizin benden beklediğiniz cevabı veriyorum. Bunun adı da yine yalan oluyor. Odanı topladın mı? Topladım, Ellerini yıkadın mı? Yıkadım gibi konuşmalar aramızda çok geçiyor. Yapmadıklarıma Yaptım diyorum. Neden mi? Sizi mutlu edecek şeyler söyleyip sizin sevginizi kazanmak istiyorum da ondan. Benim sizi mutlu etme çabama siz yine yalan diyorsunuz.
Çocuk olmak çok ama çok zor. Çünkü siz büyükler beni anlamıyorsunuz. Hep olaylara kendi pencerenizden bakıyorsunuz. Bir çocuk gözüyle dünya nasıldır, bilmiyorsunuz. Ama şunu çok iyi bilin, ben art niyetli değilim. Çünkü art niyet nedir bilmem. Ben yaptıklarımı merakımdan, iyi niyetimden yaparım. Davranışım yanlış olabilir ama niyetim her zaman iyidir benim. Ben küçük bir çocuğum ve bende yalan olmaz.
Mehmet Teber