Bebeklerde Büyüme Bozukluğu

elma şekeri

Daimi Üye
Katılım
17 Eylül 2008
Mesajlar
1.700
Tepki
1.278
Puan
113
Konum
İZMİR
Bebeklerde büyüme bozukluğuna yol açan en önemli nedenler yanlış beslenme, bağırsak enfeksiyonları ve çevreye uyum sorunlarıdır. Bu durumda bebeğin sorunlarının nedenlerini açıklayacak ve uygun beslenmenin ilkelerini gösterecek bir çocuk hekimine başvurmak gerekir. Bebeğin gelişmesi, uygun beslenmelinin yanı sıra besinlerin yeterince sindirilip emilmesi, vücudun doğal iç salgı ve savunma dengesinin korunması gibi etkenlerle yalandan ilişkilidir.

ÖLÇÜMLERİN KARŞILAŞTIRILMASI
Bebeğin boy ve kilosunun aynı yaş ve cinsiyetteki bebekler için "ideal" olan değerlerle karşılaştırılması çok önemlidir. Ama bazı anneler bebeklerin yalnızca dış görünüşüne bakarak, birkaç ay da olsa yaş farkım dikkate almadan başka bebeklerle karşılaştırırlar ve kendi çocuklarını zayıf bulabilirler. Öte yandan, anne babası ufak tefek olan bir bebeğin boy ve kilo gelişiminin ortalamanın üzerinde olması beklenemeyeceği gibi, yapılı bir anne babanın bebeği büyüme ölçütlerinin alt sınırlarında kalırsa endişe yaratabilir. Bebeğin gelişmesi konusunda fikir sahibi olabilmek için boy ve kilo tabloları kullanılır. Bu tablolarda her ay için "ortalama" bir gelişim eğrisiyle üst ve alt sınırlardaki değerler verilmiştir.Büyüme yetersizliğinin nedenleri dört ana başlıkta toplanabilir:
• Düzensiz, yetersiz ya da dengesiz beslenme.
• Bağırsak ya da bağırsak dışı enfeksiyonlar.
• Yapısal nedenler, besinlere karşı tahammülsüzlük ya da ****bolizma hastalıkları.
• Uygun olmayan çevresel ya da duygusal koşullar.

YETERSİZ BESLENME
Bu tip gelişim kusurları daha çok bebeğin vücut ağırlığıyla ilgilidir; bebeğini emzirdiği halde sütünün yetersiz olduğunu fark etmeyen ya da bebeğini mamayla besleyen ve aşırı seyreltik, başka bir deyişle besin değeri düşük mama hazırlayan annelerin bebeklerinde görülür. Bebek ağlar ve oldukça huzursuzdur; iki öğün arasındaki sürede aç kalmaya dayanamadığından gelişigüzel aralarla beslenir. Aldığı besin az olmadığı halde, verilen mamayı ağzına alır almaz atma alışkanlığından dolayı yetersiz kalır; bu tip yetersizlik beslenme sırasında bebeğin düzgün tutulması ya da kısa aralarla az miktarda mama verilmesiyle önlenebilir.bağlı olarak gelişir ve bu besinlerin emilimindeki bozukluklarla sonlanan ishallere yol açar. Besinlerin bağırsaktan emilimini engelleyen hastalıklar, bebeğin normal kilo almasını ve uzamasını önler. Bu hastalıklar arasında glütene tahammülsüzlük (çölyak hastalığı), süt proteinlerine karşı tahammülsüzlük ve yağ emiliminin bozulduğu kistik fibröz (öncelikle solunum yolları, sindirim sistemi ve ter bezlerini etkileyen kalıtsal ****bolizma hastalığı) sayılabilir.

DENGESİZ BESLENME
Bebeğe protein gereksinimini tam olarak karşılamayan unlu mamalar verilirse, miktar yeterli de olsa özel bir beslenme bozukluğu gelişir. Başlangıçta bozukluk pek belirgin değildir; bebek oldukça şişman olmasına karşın enfeksiyonlara karşı dirençsizdir, karaciğer işlev bozukluğu ortaya çıkar. Protein eksikliği uzun sürerse, vücut direncinde ve sindirim enzimlerinde eksiklik ortaya çıkar ve tablo giderek kötüleşir.

ENFEKSİYONA BAĞLI BÜYÜME BOZUKLUĞU
Günümüzde bile gelişim bozukluğu görülen bebeklerin önemli bir bölümünde sorun mide-bağırsak sistemi ile kulak ve üst solunum yolu enfeksiyonlarından kaynaklanır. En sık görülen gelişim bozukluğunda, akut ishal geçiren bebeklerde ishalden sonra doğru beslenmeye geçilememesinden dolayı süte tahammülsüzlük gelişir. İshal bir türlü kesilmez ve çocuğun gelişmesi oldukça düzensizdir. Enfeksiyon iştahın azalmasına ve yetersiz kalori alımına, ayrıca ateşin yükselmesine yol açarak, vücudun enerji tüketimini artırır, bu iki etken, dengesiz beslenmeye ve büyümenin duraklamasına yol açar. Bu durumu daha da ağırlaştıran etkenler besinlere karşı tahammülsüzlük gelişmesi ve enfeksiyonlara karşı direncin azalmasıdır. Direnç düşüklüğü yetersiz beslenme sonucunda sütçocuğunda savunma mekanizmalarının gelişmesinin yavaşlamasıyla ortaya çıkar; bu mekanizmalar yaşamın ilk altı ayından sonra gelişir. İlk ayda bağışıklığı, doğumdan önce anneden bebeğe geçen ve tam olarak yeterli olmayan immünglobülinler sağlar. Yetersiz beslenme ayrıca sindirim enzimlerinin salınımınu engellediğinden az miktarda alınan besinler bile yeterince emilemez, daha fazla besin alınması ise ishal ve kusmaya yol açabilir.

BESİNLERE TAHAMMÜLSÜZLÜK
Besinlere karşı tahammülsüzlük çok çeşitli tiplerde olabilir. Bu durum çeşitli besinlerin sindirilmesi için gereken enzimlerin doğuştan eksik olmasına bağlı olarak gelişir ve bu besinlerin emilimindeki bozukluklarla sonlanan ishallere yol açar. Besinlerin bağırsaktan emilimini engelleyen hastalıklar, bebeğin normal kilo almasını ve uzamasını önler. Bu hastalıklar arasında glütene tahammülsüzlük (çölyak hastalığı), süt proteinlerine karşı tahammülsüzlük ve yağ emiliminin bozulduğu kistik fibröz (öncelikle solunum yolları, sindirim sistemi ve ter bezlerini etkileyen kalıtsal ****bolizma hastalığı) sayılabilir.

DOĞUŞTAN GELEN ****BOLİZMA BOZUKLUKLARI
****bolizma, canlılarda hücre düzeyinde ortaya çıkan ve canlının gelişip sağlıklı kalabilmesi için gerekli olan kimyasal reaksiyonların tümüdür. Bu reaksiyonlar zincirinin bir halkasının eksik olması, canimin belirli bir protein ya da şekeri kullanamamasına yol açar; bu durum da gelişmeyi engeller. Örnek olarak fenilketonüri, galaktozemi (kanda galaktoz bulunması) gibi hastalıklar gösterilebilir. Hastalık belirtileri bazen doğar doğmaz görülmez, daha sonra ortaya çıkar. Büyüme bozukluğunun yanı sıra zekâ geriliği, karaciğer ve böbrek işlevlerinde bozukluk da olabilir. Bu hastalıklarm çoğunda bebeğin birkaç damla kanının incelenmesiyle tam konur; pek çok ülkede bu incelemeler yeni doğan bütün bebeklerde yapılır. Erken tanı konabilirse bebeğe uygun besinler önerilir, böylece sağlıklı, gelişme geriliği olmadan büyümesi sağlanır.

ORTAMIN UYGUN OLMAMASINA BAĞLI GELİŞME BOZUKLUĞU
Bebek iyi gelişmiyorsa çevreyi bundan sorumlu tutmak garip görülebilirse de, toplumsal ve ekonomik koşulların yaşamı önemli ölçüde etkilediği bilinen bir gerçektir. Bebekteki büyüme geriliği yukarıda belirtilen etkenlerden birine bağlanamıyorsa, hekim bebeğin aile koşullarıyla ilgilenmeli, sağlık koşullarının yerinde olup olmadığını, gelişmesini olumsuz etkileyebilecek bir sevgi yoksunluğunun söz konusu olup olmadığını araştırmalıdır.
 

Şu anda bu konu'yu okuyan kullanıcılar

    Üst