pembenutella
Daimi Üye
İstenmeyen tüylere kesin çözüm arıyorsanız ve kalıcı olmasını istiyorsanız hemen okumaya başlayın!
Demir icat oldu, mertlik bozuldu denir ya hani
Bizden önceki toplumlar oldukça basit yaşamalarına rağmen, bir o kadar da yolundaymış her şey! Elimizde her türlü imkan olmasına karşın, bizim yaşamımız çok daha karmaşık. Ziraaten tutun da beslenmeye, günlük yaşama ve kişisel ihtiyaçlara kadar
Onlarla kıyaslanamayacak boyutta mücadele veriyoruz ama sonuçları bizi onlarınki kadar mutlu etmiyor. Peki bunu nasıl başarıyorlardı?
Bu kadar doğal, kolay ve mutlu yaşamalarının en büyük sırrı yine doğayı kılavuz edinmeleriydi aslında. Bu kadar basit!
Zaman zaman paylaşacağım sizlerle detayları ama bugün işin kişisel bakımla ilgili olan istenmeyen tüyler kısmından söz edeceğim.
Birçoğunuz beni uzun zamandır takip ettiğinden, bahsedeceğim konuya aşinasınız. Bugün daha çok, konuya yabancı olanlar için yazıyorum.
Bizlerden önce yaşayan toplumlarda, kadınlar bizim sahip olduğumuz imkanlara sahip değillerdi. Ne çeşit çeşit ürünler ne ağda salonları ne iğneli epilasyon ne de lazer epilasyon vardı. Buna rağmen orta yaşa geldiklerinde tüylerinin neredeyse tamamından kurtulmuş oluyorlardı.
Günümüz kadınlarına baktığımızda ise tam tersini görüyoruz. Bizler yaşımız ilerledikçe tüylerimizin daha da arttığına ve güçlendiğin şahit oluyoruz. Yani istenmeyen tüyler ile başımız fena dertte...Bedenimizdeki tüylü bölgelerin çoğalması da cabası!
Kendi bedeninizi gözlemleyin şimdi! Bedeninizin yüzde kaçında istemediğiniz tüyler var! Babaannenizi, anneannenizi ya da diğer büyüklerinizi düşünün bir de Evet! Bizim kadar sıkıntı çekmiyorlardı bu konuda. Çünkü onlar, başta da söylediğim gibi doğayı kılavuz edinmişlerdi. Günlük işlerinin çoğunda olduğu gibi bu konuda da ne zaman yapılmalı? sorusunun cevabını Ay a bakarak belirliyorlardı.
Kadınlar çocuklarına ve torunlarına Ayı Tam görmeden tüylerini almamaları gerektiğini öğretiyorlardı. Tahmin edeceğiniz gibi Ayın TAM halinden kasıt DOLUNAY.
Aslında bu cümlede, sıkça sorduğunuz tüyler dolunayda mı alınmalı? sorusunun da yanıtı gizli. Dikkat edecek olursanız Ayı Tam gördüğünüzde tüylerinizi alın değil, Ayı Tam görmeden tüylerinizi almayın ifadesi kullanılıyor! Eğer Dolunayın uygun uygun olduğu deneyimlenseydi Dolunayı gördüğünüz gecelerde tüylerinizi alın şeklinde öğüt verilirdi.
Net bir biçimde görüyoruz ki, bizden önceki toplumlarda kadınlar Dolunaydan önceki dönemde tüylerine dokunmamaları gerektiğini tecrübe etmişler. Başka bir ifadeyle tüylerini Küçülen Ay Fazı nda almayı alışkanlık haline getirmişler. Sonuç olarak ise henüz orta yaşlarındayken tüyleri problem olmayacak kadar azalmış.
Bunun yanında tercih ettikleri bazı günlerden de bahsedilir. Ancak bu konuda birbirinden farklı birçok rivayet var. Hangisinin doğru olduğunu anlamamız için her birini sırayla ve uzun bir dönem denemek gerek. Tabi şans yanımızda değilse, bu biraz can sıkıcı olabilir!
Peki hangi günün diğerlerinden daha iyi olduğunu nereden bileceğiz?
Ben de bu sorunun cevabını merak ettim ve Ayın toprak grubu burçlarda olduğu günlerin aradığım günler olabileceği düşüncesine kapıldım. Çünkü her biri farklı bir özelliğiyle öne çıkan bu burç gruplarından toprak grubu, kökleri temsil ediyordu. Kaynaklar özellikle bitki kökleri üzerinde dursa da madem giderek güçlenen kıl kökleri ile sorunumuz, o halde aradığımız cevap burada gizli olabilirdi!
İki yılı aşkın bir süredir bu konuda yaptığım çalışmalar ve deney sonuçları bunun çok doğru bir tespit olduğunu hepimize gösterdi. Evet, istenmeyen tüylere kesin çözüm buydu! Üstelik kalıcı çözüm!
Uzun zamandır söz konusu günleri sizlerle paylaşıyordum. Bundan sonra da burada, kendi bloğumda paylaşmaya devam edecegim. Umuyorum ki hepinize bir biçimde faydalı olabilirim
Sevgiyle ve Mutlu kalın
.
ALINTIDIR.
KAYNAK:KOZMİKBAKIM
Demir icat oldu, mertlik bozuldu denir ya hani
Bizden önceki toplumlar oldukça basit yaşamalarına rağmen, bir o kadar da yolundaymış her şey! Elimizde her türlü imkan olmasına karşın, bizim yaşamımız çok daha karmaşık. Ziraaten tutun da beslenmeye, günlük yaşama ve kişisel ihtiyaçlara kadar
Onlarla kıyaslanamayacak boyutta mücadele veriyoruz ama sonuçları bizi onlarınki kadar mutlu etmiyor. Peki bunu nasıl başarıyorlardı?
Bu kadar doğal, kolay ve mutlu yaşamalarının en büyük sırrı yine doğayı kılavuz edinmeleriydi aslında. Bu kadar basit!
Zaman zaman paylaşacağım sizlerle detayları ama bugün işin kişisel bakımla ilgili olan istenmeyen tüyler kısmından söz edeceğim.
Birçoğunuz beni uzun zamandır takip ettiğinden, bahsedeceğim konuya aşinasınız. Bugün daha çok, konuya yabancı olanlar için yazıyorum.
Bizlerden önce yaşayan toplumlarda, kadınlar bizim sahip olduğumuz imkanlara sahip değillerdi. Ne çeşit çeşit ürünler ne ağda salonları ne iğneli epilasyon ne de lazer epilasyon vardı. Buna rağmen orta yaşa geldiklerinde tüylerinin neredeyse tamamından kurtulmuş oluyorlardı.
Günümüz kadınlarına baktığımızda ise tam tersini görüyoruz. Bizler yaşımız ilerledikçe tüylerimizin daha da arttığına ve güçlendiğin şahit oluyoruz. Yani istenmeyen tüyler ile başımız fena dertte...Bedenimizdeki tüylü bölgelerin çoğalması da cabası!
Kendi bedeninizi gözlemleyin şimdi! Bedeninizin yüzde kaçında istemediğiniz tüyler var! Babaannenizi, anneannenizi ya da diğer büyüklerinizi düşünün bir de Evet! Bizim kadar sıkıntı çekmiyorlardı bu konuda. Çünkü onlar, başta da söylediğim gibi doğayı kılavuz edinmişlerdi. Günlük işlerinin çoğunda olduğu gibi bu konuda da ne zaman yapılmalı? sorusunun cevabını Ay a bakarak belirliyorlardı.
Kadınlar çocuklarına ve torunlarına Ayı Tam görmeden tüylerini almamaları gerektiğini öğretiyorlardı. Tahmin edeceğiniz gibi Ayın TAM halinden kasıt DOLUNAY.
Aslında bu cümlede, sıkça sorduğunuz tüyler dolunayda mı alınmalı? sorusunun da yanıtı gizli. Dikkat edecek olursanız Ayı Tam gördüğünüzde tüylerinizi alın değil, Ayı Tam görmeden tüylerinizi almayın ifadesi kullanılıyor! Eğer Dolunayın uygun uygun olduğu deneyimlenseydi Dolunayı gördüğünüz gecelerde tüylerinizi alın şeklinde öğüt verilirdi.
Net bir biçimde görüyoruz ki, bizden önceki toplumlarda kadınlar Dolunaydan önceki dönemde tüylerine dokunmamaları gerektiğini tecrübe etmişler. Başka bir ifadeyle tüylerini Küçülen Ay Fazı nda almayı alışkanlık haline getirmişler. Sonuç olarak ise henüz orta yaşlarındayken tüyleri problem olmayacak kadar azalmış.
Bunun yanında tercih ettikleri bazı günlerden de bahsedilir. Ancak bu konuda birbirinden farklı birçok rivayet var. Hangisinin doğru olduğunu anlamamız için her birini sırayla ve uzun bir dönem denemek gerek. Tabi şans yanımızda değilse, bu biraz can sıkıcı olabilir!
Peki hangi günün diğerlerinden daha iyi olduğunu nereden bileceğiz?
Ben de bu sorunun cevabını merak ettim ve Ayın toprak grubu burçlarda olduğu günlerin aradığım günler olabileceği düşüncesine kapıldım. Çünkü her biri farklı bir özelliğiyle öne çıkan bu burç gruplarından toprak grubu, kökleri temsil ediyordu. Kaynaklar özellikle bitki kökleri üzerinde dursa da madem giderek güçlenen kıl kökleri ile sorunumuz, o halde aradığımız cevap burada gizli olabilirdi!
İki yılı aşkın bir süredir bu konuda yaptığım çalışmalar ve deney sonuçları bunun çok doğru bir tespit olduğunu hepimize gösterdi. Evet, istenmeyen tüylere kesin çözüm buydu! Üstelik kalıcı çözüm!
Uzun zamandır söz konusu günleri sizlerle paylaşıyordum. Bundan sonra da burada, kendi bloğumda paylaşmaya devam edecegim. Umuyorum ki hepinize bir biçimde faydalı olabilirim
Sevgiyle ve Mutlu kalın
.
ALINTIDIR.
KAYNAK:KOZMİKBAKIM