Aşk ,sevgi, özlem

Kristen Stewart

Daimi Üye
Katılım
3 Aralık 2009
Mesajlar
47.857
Tepki
49.341
Puan
113
Yaş
38
Konum
Çıkmaz Sokak
5000000000963612.gif



Aşk sevgi özlem kelimeleri üç küçük cümleden oluşuyordu hayatımda aslında üç cümlenin varlığını belki de ilk sayılabilecek biçimde yüreğimin içlerinde anlıyordum.





Bir insan iki çift göz lekesine bu kadar hayran kalabilirmiş meğersem ve o gözlerin baktığı bakabileceği her yerde var olmayı sadece ona bakarken parlamasının anlamını belki de bu denli anlayabiliyorum.




sevgi aslında karşısında ki insana duyulan güvenden ona tüm samimiyetiyle ona karşı ı birşeyler besleme iken bazen de aile sevgisinin bambaşka boyutu olabiliyormuş,bunu seni hissedince anladım.



sevgi o kadar geniş ve de engin denizmiş ki sende kulaç attıkça yeni yerler yeni keşfedilmemiş topraklar keşfedince anladım bazen içlerinde kimsenin bilemeyeceği duygular varken bazen de herkesin görebileceği bambaşka sana hayran kalmıştım.






ismin belki de sana yakışacak en büyük duyguydu,insan insanların nefret edebileceği değil sevebileceği baktıkça hayatta yaşamaların anlamını ve senden gelen tüm pozitif sevgiyi benimseyecek insanın hayatta en büyük olgusu can ve zamanın birleşmesiydi yüreğimde ki canan..




aşk kor alevlerde çırılçıplak yürümeymiş oysaki,tehlike anında çıkış kapısına ulaşamadan canımı verdiğim an ki o gizemli saniyelermiş,tüm doktorların içimde yeşeren her daim can duygusuna kısacık bir zamanla savaştıkları,veya benim öyle benimsediğim.



ne kadar senden kaçmak saklanmak istediysem bilki o kadar sana bağlandığımın farkına vardım görünmez bir bağdı bu,anlaşılamayan,ve ipin ucu neresi ve ya kimde olduğu belli olmayan bir sevgi seliydi 6 aycık kısa vadeli ömrümde..





hasret ,belki de odamın penceresini kaç kere arşınladı sen yokken,içimde ki seni öldürebilmek için,her saat her dakika her saniye birer birer vurdu odamın en tenha en sığ yerlerine karanlığını..ama yine korkmadım çünkü karanlığa bakan gözlerimde bile sen vardın..




bir sevdanın gizli kalmış yanlarıydı sensizlik odamda,nefesini her santimetre karemde hissedebiliyordum,soluğunun bıçak yarası gibi boynumu kestiğini ve dökülüyordu en yakan kelimeler her gece koynuma..hiç seni özlerken ağlayacağımı bilmezdim,sen olmayınca anladım hem de çok ağır bir dersle..saatlerce odada pervasızca yerde yatarken,nefesini anımsamak vücudumda,ellerini düşlemek sanki onlar varmış gibi..




en zor saatlerimdi,en çetin derslerle geçirebileceğim,adının bir anda hayatımda 4/3 yeri kapladığını öğrendiğimin eğer varsa insanda ruh eğer varsa insanda can buna zamanda eklenip tüm yolların canan olduğunu sonradan öğrenmenin o kısır döngü acısını yaşadım,kendimi kaybederek.bütün benzetmelerimde bütün betimlemelerimde hep sen var oldun,hep bir yerlerden çıkıyordun çünkü ellerimden akıp giden karşı koyamadığım inatlaşamadığım asla boyun eğemediğim ve herkesin korktuğu bir zamanın sen olduğunu farkına varalı tam 22 yıl olmuştu..



bu nasıl aşktı böyle hiç bitmeyen içimde sensiz seni yaşamak ne kadar zordu,bu zamana kadar utandım söyleyemedim sensizliği senin yüzüne karşı,hiç bitmeyen nedir bilirmisin!bir canda bu kadar çoğalmak,her an onu görmeyi istemek onsuz gecmeyen olmayan anları...inadına onu hatırlatan onu anımsatan onu hissettiren o anlamsız varlıkları bilebilirmisin...aşkın sen oluşunu...





istanbul,hayatımı oluşturan kalbimin attığı şehir...tüm damarlarımın toplandığı ümraniye..kanın geçtiği ümraniye sokakları,yüreğime sıcaklık yayan ümraniyede bir ev...gözlerimin uzaklara dalıp kaldığı ümraniyede bir evin içi..




dünya her ne kadar yalan olsada,benim dünyamda tek gerçek sendin..bütün yanlışlıklar karşında doğrulaşıyordu tüm hayatımdın,sen benim vazgecemediğim vazgecilmezimdin..



her yer karardı,şuan bu satırları senin yüzüne söylemek isterdim hazan mevsiminde takvim yapraklarından sana deniz gözlerine dalıp bu mu sevda dercesine cenneti aramak isterdim yüreğime ektiğim sende...her ne kadar hepsi hepsi hayat olsada ben sana dalarken anlıyorum yaşamanın ne kadar güzel olduğunu her ne kadar zorluk olsada seni severken dünyada ki en zor şeylerin senin varlığın karşısında zayıfladığını..




bir gece yüreğime apansıza sen yağmurları yağmaya başlamıştı,anlam veremediğim türdendi..toplar patlıyordu dinamitler el bombaları boşluklarımdan kurşunlar geçiyordu saatlerce içimde ilk kez ellerin değmişti bende ki seni...seni yaşıyordum her gece hayalini kurduğum her gece binbir özlem duyduğum o parmak uçların vücudumda keşfe çıkmıştı ben ise sensizlikte uyuyordum..o kadar mutluydum ki anlatılamayacak kadar..yüreğin yüreğimin üzerinde atıyordu sıcaklığın değmişti bu cansız bedene bir anda tüm hücrelerim hayat bulmuştu..gözlerimin görebileceği dudaklarımın hissedebileceği ellerimin dokunabileceği bir yerdeydin yanımdaydın..hemde hiç olmadığın kadar tüm kıvrımların gözlerimin önündeydi tam karşımdaydın..sana bakmak öylesine huzur vericiydi ki,öylesine dalıyordum ki sende bazen cennette bir ağacın altında uyuyor gibi hissediyordum...melek herkese konulan addı ama sen konulan adın gerçektiki haliydin bu dünyada eğer cidden melek varsa bu anca sen olmalıydın..veya bütün yeryüzünde ki meleklerin kraliçesi sendin..o kadar zarif ve narinsin ki tenin o kadar güzel kokuyordu ki...ömrümde böyle gül kokusu duymamıştım..tenin gül yaprağı gibi,pürüzsüzce kendine çekiyordu..







sen kutsalkefenin belki de onun üzerinde tek egemen olduğu insandın...senin tenine değdim an dünya benim için durmuştu kalbim yerinden çıkacaktı o an bende kalp olduğunu anladığım andı.önceden bu yaşlı kalbim hiç bu kadar deli atmamıştı.. bende ki bütün olumsuz duyguları tek bir kalemle karalamıştın..artık yaşamak için bir sebebim vardı hemde öyle bir sebeb ki dokunduğunda cehennem alevi yayan kokusunu aldığımda cennette sandığım baktığında dünyanın en mutlu erkeği olduğum konuştuğunda geceyi aralayan bir su perisiydin göz yaşlarından akıyordum..uğruma dökülen milyonlarca hissi duygu damlası..bir bilsen yüreğim nasıl kanıyordu...




ilk kez bu denli bir kızı bir bayanı arzulamıştı duygularım...kendime yenildim.. yıllarca kendime saklandığım duygularımın esiri oldum asla çıkarmam dediğim asla hiç bir beden hiç bir kimse yaşamayacak dediğim tutkunun esiri
oldum..dudaklarına ilk değdiğim anda..hala daha aklımda o titremem titremen..






ben bir aptalmışım ki sana aşık olduğumu o an anlamıştım ki benim ki aşk değildi adeta ben hastaydım sende serum bana can serumundan verin der gibi.. ruhumu temizliyordun,tüm günahlarımdan sanki seninle arınıyordum..
inançtın,belli başlı şeylerden gözlerimde canlandırdığım her nedense hep sana inanıyordum bazen hiç inanmak istemesem de senden gelen herşeye kabul etmiştim benimsemiştin artık benim dünyamda BEN yoktu BİZ vardı..




gözlerine bakabilmek saatlerce gündelik hayattan yıkıntılarla
yaşlanana kadar bakabilmek içinde ki çocuksu hayata
bakabilmek güneşin aynalara yansımada ki yansımaya
hiç aman vermeden dalabilmek içimde ki canana içinde ki canana
ve bitmeyecek bir gün gibi doyumsuzca çoşabilmek yüzünün herhangi bir kıvrımında
gözlerime kapatıp gözlerini görebilmek



hayatımda kocaman koskoca bir canan kuruluyordu kalbim ve yüreğim arasında bir köprü her duyguda sen taşıyorlardı içime..artık herşey o kadar dolmuştu ki... yanardağın patlaması gibi bir anda patlıyordu duygularım..sensiz kaldığım anlarda gözlerin düşüyordu yüreğime..her psikolojim bozulduğunda "sakın ölme "diyen sesin inliyordu kalbimin odalarında..akan her damlada sanki sen varmışsın gibi..







ve içimde seni yaşattığım o şarkı ve sözleri..

Yoruldum alınmaktan kırılmaktan
Yıllar yılı peşinde
Kovuldum cennetten cehennemden
Öldüm öldüm dirildim içimde
Sen her su veren ele açan kolay çiçek
Bende hazan, bende hüzün, dert bende

Yetimim sensiz, yurtsuz yersiz
Dilerim bensiz anlayacaksın
Yetimim sensiz, yurtsuz yersiz
Dilerim bensiz anlayacaksın

Ölürüm yoluna
Ölürüm yoluna sonum olacaksın
Günahın boynuna
Onun koynuna ne zaman doyacaksın

Ölürüm yoluna
Ölürüm yoluna sonum olacaksın
Günahın boynuna
Onun koynuna ne zaman doyacaksın


 

Şu anda bu konu'yu okuyan kullanıcılar

    Üst