Gelişen teknolojiyle birlikte 20'li yaşlardaki kadınlar botoks gibi trend halini alan estetik yöntemlere başvurmaya ve anti-aging kremler kullanmaya başladı. Bu durum cilt tipine göre erken yaşlanmayı yok etmek yerine cilde çok ciddi hasarlar da verebiliyor.
Gözlerinizin etrafında çizgiler mi oluşmaya başladı? Yanaklarınızda ve boynunuzda sarkmalar mı görüyorsunuz? Cildinizde matlık ya da ışıltı kaybı mı var? Bu liste hiç şüphesiz uzayıp gidebilirZaman akıp gidiyor. Her geçen yıl maalesef cildinizde izler bırakıyor. Uzmanlar; yaşlanmanın 30'lu yaşlarda başladığını belirtse de günümüzde sayıları hızla artan estetik yöntemlerle akıllarda birçok soru işaretleri de meydana geliyor. 'Anti-aging tedavileri hangi yaşlarda uygulanmaya başlanmalı?', 'Anti-aging kremleri her yaştaki kadın kullanabilir mi?' ya da '20'li yaşlarda botoks yaptırılabilir mi?' soruları kafamızı karıştırır hale geldi. Bu sorular kimi uzmanlar tarafından rahatlıkla cevaplanabilirken, kimileri ise şüpheyle yaklaşmaya devam ediyor.
Cildinizin görünümü yaşınızı değerlendirmekte temel bir gösterge. Ancak 21. yüzyılda yapılan estetik ameliyatlar bu durumu bir hayli zorlaştırmaya başladı. 20'li yaşlardaki genç kızlar bile botoks gibi tedavi yöntemlerine başvuruyor. Kişiden kişiye göre değişen yaşlanma belirtileri güneş koruyucuları, antioksidanlar ve nemlendiriciler gibi ürünlerin kullanılmasıyla yavaşlatabilir bir hale geldi. Elbette kişisel farklılıklar ve mimik alışkanlıkları da bu süreçte bir hayli etkili Deri yaşlanması; geri dönüşümsüz bir süreç olarak kendini göstermekte. Teknoloji gelişmiş olsa da hiçbir tedavi seçeneği, yaşamın en doğal süreçlerinden biri olan yaşlanmayı tamamen ortadan kaldıramıyor. Ancak bilimsel veriler; vitaminler, mineraller, bitkisel ürünlerin kozmetik ürünlere katılarak deride potansiyel düzelme sağlanabileceğini gösteriyor.
Kırışıklıklar 20'li yaşların sonunda ortaya çıkıyor
Deri yaşlanması; genlerle programlanmış fizyolojik bir süreç. Derinin dış görünüşünde ve fonksiyonlarında değişikliklerle sonuçlanıyor. Ancak söz konusu bu deri yaşlanmasının başlangıç yaşının tam olarak kaç olduğunu söylemek de güç. Intermed Sağlık Merkezi'nde görev yapan Op. Dr. Hasan İnsel; yaşlanmanın doğumla birlikte başladığını dile getiriyor. Ancak kırışıklıklar genellikle 30'lu yaşlarda kendini göstermeye başlıyor. Yaşlanma; tüm organizmayı kapsayan dinamik bir olay. Deri ise bu değişiklikleri çarpıcı bir şekilde yansıtıyor. İlerleyen yaşlarla birlikte derinin tüm katmanlarında değişiklikler ortaya çıkıyor. Derinin yeterli miktarda yağ ve su depolayamayışı, doğal elastikiyetini kaybedişi ve incelişi gibi. Ancak genetik, ****bolik, hormonal faktörler ve olumsuz dış etkiler öylesine karmaşık bir kompleks oluşturuyor ki, yaşlanma sürecinin başlangıcı ve seyri her kadın için farklılık gösteriyor.
Yaşlanmanın en büyük belirtilerinden biri de derideki düzensiz lekeler, kılcal damar çatlamaları, damar benleri ve özellikle 20'li yaşların sonunda ortaya çıkan ince çizgilenmelerYaşlanma ilerledikçe, yüzümüze dolgunluğunu veren yağ yastıkcıkları eriyor ve yüz hatlarında değişmeler başlıyor. Yer çekiminin de etkisiyle sarkmalar, yanak çevresi ve elmacık kemikleri çevresinde çökükler oluşuyor, kaşlar aşağıya doğru düşüyor, dudaklar inceliyor. Bu belirtiler 30'lu yaşlarda daha çok meydana çıkmasına rağmen günümüzün genç kızlar yaşları nedeniyle kendilerinde kusur bulma eğiliminde olduklarından ve güneşe uzun süre maruz kaldıklarından cilt yaşlanması da genç dönemde vuku bulabiliyor. Saka Beauty Center'ın Estetik Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Barış Çakar; bu durumu değiştirmek için erken yaşlarda güneş ürünleri ve nemlendirici krem kullanılmasını öneriyor.
Cilt yenileme ya da peeling tercih edilmeli
Uzmanlar anti-aging ürünlerini 28 yaşından sonra kullanmayı başlaması gerektiğini söylese de, yaşlanmayı geciktirmek için erken yaşta koruyucu ürünler kullanmak da zorunlu artık. Yalnız ürünleri seçerken dermatologunuzla görüşmenizde fayda var. Nişantaşı Sculpture Güzellik Merkezi'nin dermatologu Dr. Betül Şengör; "Eğer anti-aging ürünler 20'li yaşların başında kullanılmaya başlanılırsa, fazla yağlı gelebilir ve cildin gözeneklerinde tıkanmaya yol açabilirler. Tam tersi peeling etkisi yoğun olan ürünler kullanılıyorsa aşırı kuruluk ya da tahriş de olabilir. Ayrıca göz çevresinde yağ butonları oluşabilir. Bu yüzden ben bu yaşlarda cildi dış etkenlerden koruyan ürünler kullanılmasını öneriyorum. Özellikle güneşin zararlı ultraviyole ışınlarından cildin korunması kışın en az 15, yazın ise 30 ve üstü koruma faktörlü ürünlerin kullanılması gerekmekte. Bu yaşlarda sürülen nemlendiricinin cildin sebum düzeyini dengelemesi ve koruyucu bir bariyer görevi yapması beklenmeli" sözleriyle anti-aging ürünleri hakkındaki düşüncelerini dile getiriyor. Ancak ne yazık ki 21.yüzyıldaki yeni nesil gençler erken yaşlanmadan korkarak bu ürünleri kullanmaya 20'li yaşların başında başlıyorlar ya da rahatsız edici kırışıklıkları yok etmek için yine bu yaşlarda estetik ameliyatlara başvuruyorlar.
Güzellik ve estetik merkezleri kadınların güzel ve genç görünmesi için çok sayıda estetik operasyon gerçekleştiriyor. Bu yüzden bazıları erken yaşlarda estetik ameliyatı yaptırmasına karşı çıkarken, bazıları ise durumu gayet normal karşılıyor. Op. Dr. Barış Çakar; kırışıklıkları yok etmekten çok gençlerin daha yaşlı gözükmesine neden olan bazı kusurlarını azaltmaktan yana... "Uzun burun kişiyi olduğundan daha yaşlı gösterir. Güzel bir estetik burun operasyonu ile burun boyu, yüze uygun hale getirdiğimde 24 yaşında gösteren bir genç kızın yaşını göstermesini sağlayabilirim. Bunun dışında ergenlik döneminde yoğun sivilce problemi yaşamış genç kızlar cilt yeniletmek için başvuruyorlar. Bu problemle gelen hastalarımıza, cilt düzensizliklerini azaltmak meyve asitleri ile peeling yapıyoruz" diyerek 20'li yaşlardaki genç kızların daha genç gözükmesi için botoks dışında farklı çözüm yöntemleri sunuyor.
Gençler botoks yaptırmak istiyor
Anti-aging uzmanları mimiklerini fazla kullanan kişilerin cildinde bazı çizgilerin erken ortaya çıktığını dile getiriyorlar. Dinamik çizgilerin oluşmasını önlemek için 30 yaş ve üstüne botoks uygulanmasını tavsiye ederlerken, 20'li yaşlarda ancak meyve asitli göz çevresi kremleri, kaz ayağı oluşan yerlere lifting etkili ürünler kullanmalarını öneriyorlar. Bu konuda Dr. Betül Şengör meydana gelen çizgilerin yerleşmemesi için mimikleri eğitmek ve mümkün olduğunca az mimik yapmak gerektiğini belirtiyor. Türkiye'ye yeni anti-age kremlerini tanıtmak için gelen dünyaca ünlü estetisyen Dr. Jules Namet ise bu yaşlarda botoks tarzı tedavi yöntemlerin kullanılmasına karşı değil. Kendisi kırışıklıklarından sık sık şikâyet eden 22 yaşındaki kızının alnına bu uygulamayı gerçekleştirmiş bile... Yaşanan bu olay Türkiye'de de sık sık dermatologların başına geliyor.
Transmed Saç ve Estetik Cerrahi Kliniği'nden Dermatolog Pınar Güzel; hastalarından biriyle arasında geçen diyaloğu; "Bir gün bir hastama botoks uyguluyordum ve beraber gelmiş olan kızı, yaşı 20 olmasına rağmen göz etrafı kırışıklıklarının olduğunu ısrarla ifade ederek botoks yaptırmak istediğini söyledi. Kendisine henüz gerekli olmadığını açıkladım ve mutsuz bir şekilde yaptırmaktan vazgeçti" sözleriyle anlatıyor.
Alıntıdır!
Gözlerinizin etrafında çizgiler mi oluşmaya başladı? Yanaklarınızda ve boynunuzda sarkmalar mı görüyorsunuz? Cildinizde matlık ya da ışıltı kaybı mı var? Bu liste hiç şüphesiz uzayıp gidebilirZaman akıp gidiyor. Her geçen yıl maalesef cildinizde izler bırakıyor. Uzmanlar; yaşlanmanın 30'lu yaşlarda başladığını belirtse de günümüzde sayıları hızla artan estetik yöntemlerle akıllarda birçok soru işaretleri de meydana geliyor. 'Anti-aging tedavileri hangi yaşlarda uygulanmaya başlanmalı?', 'Anti-aging kremleri her yaştaki kadın kullanabilir mi?' ya da '20'li yaşlarda botoks yaptırılabilir mi?' soruları kafamızı karıştırır hale geldi. Bu sorular kimi uzmanlar tarafından rahatlıkla cevaplanabilirken, kimileri ise şüpheyle yaklaşmaya devam ediyor.
Cildinizin görünümü yaşınızı değerlendirmekte temel bir gösterge. Ancak 21. yüzyılda yapılan estetik ameliyatlar bu durumu bir hayli zorlaştırmaya başladı. 20'li yaşlardaki genç kızlar bile botoks gibi tedavi yöntemlerine başvuruyor. Kişiden kişiye göre değişen yaşlanma belirtileri güneş koruyucuları, antioksidanlar ve nemlendiriciler gibi ürünlerin kullanılmasıyla yavaşlatabilir bir hale geldi. Elbette kişisel farklılıklar ve mimik alışkanlıkları da bu süreçte bir hayli etkili Deri yaşlanması; geri dönüşümsüz bir süreç olarak kendini göstermekte. Teknoloji gelişmiş olsa da hiçbir tedavi seçeneği, yaşamın en doğal süreçlerinden biri olan yaşlanmayı tamamen ortadan kaldıramıyor. Ancak bilimsel veriler; vitaminler, mineraller, bitkisel ürünlerin kozmetik ürünlere katılarak deride potansiyel düzelme sağlanabileceğini gösteriyor.
Kırışıklıklar 20'li yaşların sonunda ortaya çıkıyor
Deri yaşlanması; genlerle programlanmış fizyolojik bir süreç. Derinin dış görünüşünde ve fonksiyonlarında değişikliklerle sonuçlanıyor. Ancak söz konusu bu deri yaşlanmasının başlangıç yaşının tam olarak kaç olduğunu söylemek de güç. Intermed Sağlık Merkezi'nde görev yapan Op. Dr. Hasan İnsel; yaşlanmanın doğumla birlikte başladığını dile getiriyor. Ancak kırışıklıklar genellikle 30'lu yaşlarda kendini göstermeye başlıyor. Yaşlanma; tüm organizmayı kapsayan dinamik bir olay. Deri ise bu değişiklikleri çarpıcı bir şekilde yansıtıyor. İlerleyen yaşlarla birlikte derinin tüm katmanlarında değişiklikler ortaya çıkıyor. Derinin yeterli miktarda yağ ve su depolayamayışı, doğal elastikiyetini kaybedişi ve incelişi gibi. Ancak genetik, ****bolik, hormonal faktörler ve olumsuz dış etkiler öylesine karmaşık bir kompleks oluşturuyor ki, yaşlanma sürecinin başlangıcı ve seyri her kadın için farklılık gösteriyor.
Yaşlanmanın en büyük belirtilerinden biri de derideki düzensiz lekeler, kılcal damar çatlamaları, damar benleri ve özellikle 20'li yaşların sonunda ortaya çıkan ince çizgilenmelerYaşlanma ilerledikçe, yüzümüze dolgunluğunu veren yağ yastıkcıkları eriyor ve yüz hatlarında değişmeler başlıyor. Yer çekiminin de etkisiyle sarkmalar, yanak çevresi ve elmacık kemikleri çevresinde çökükler oluşuyor, kaşlar aşağıya doğru düşüyor, dudaklar inceliyor. Bu belirtiler 30'lu yaşlarda daha çok meydana çıkmasına rağmen günümüzün genç kızlar yaşları nedeniyle kendilerinde kusur bulma eğiliminde olduklarından ve güneşe uzun süre maruz kaldıklarından cilt yaşlanması da genç dönemde vuku bulabiliyor. Saka Beauty Center'ın Estetik Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Barış Çakar; bu durumu değiştirmek için erken yaşlarda güneş ürünleri ve nemlendirici krem kullanılmasını öneriyor.
Cilt yenileme ya da peeling tercih edilmeli
Uzmanlar anti-aging ürünlerini 28 yaşından sonra kullanmayı başlaması gerektiğini söylese de, yaşlanmayı geciktirmek için erken yaşta koruyucu ürünler kullanmak da zorunlu artık. Yalnız ürünleri seçerken dermatologunuzla görüşmenizde fayda var. Nişantaşı Sculpture Güzellik Merkezi'nin dermatologu Dr. Betül Şengör; "Eğer anti-aging ürünler 20'li yaşların başında kullanılmaya başlanılırsa, fazla yağlı gelebilir ve cildin gözeneklerinde tıkanmaya yol açabilirler. Tam tersi peeling etkisi yoğun olan ürünler kullanılıyorsa aşırı kuruluk ya da tahriş de olabilir. Ayrıca göz çevresinde yağ butonları oluşabilir. Bu yüzden ben bu yaşlarda cildi dış etkenlerden koruyan ürünler kullanılmasını öneriyorum. Özellikle güneşin zararlı ultraviyole ışınlarından cildin korunması kışın en az 15, yazın ise 30 ve üstü koruma faktörlü ürünlerin kullanılması gerekmekte. Bu yaşlarda sürülen nemlendiricinin cildin sebum düzeyini dengelemesi ve koruyucu bir bariyer görevi yapması beklenmeli" sözleriyle anti-aging ürünleri hakkındaki düşüncelerini dile getiriyor. Ancak ne yazık ki 21.yüzyıldaki yeni nesil gençler erken yaşlanmadan korkarak bu ürünleri kullanmaya 20'li yaşların başında başlıyorlar ya da rahatsız edici kırışıklıkları yok etmek için yine bu yaşlarda estetik ameliyatlara başvuruyorlar.
Güzellik ve estetik merkezleri kadınların güzel ve genç görünmesi için çok sayıda estetik operasyon gerçekleştiriyor. Bu yüzden bazıları erken yaşlarda estetik ameliyatı yaptırmasına karşı çıkarken, bazıları ise durumu gayet normal karşılıyor. Op. Dr. Barış Çakar; kırışıklıkları yok etmekten çok gençlerin daha yaşlı gözükmesine neden olan bazı kusurlarını azaltmaktan yana... "Uzun burun kişiyi olduğundan daha yaşlı gösterir. Güzel bir estetik burun operasyonu ile burun boyu, yüze uygun hale getirdiğimde 24 yaşında gösteren bir genç kızın yaşını göstermesini sağlayabilirim. Bunun dışında ergenlik döneminde yoğun sivilce problemi yaşamış genç kızlar cilt yeniletmek için başvuruyorlar. Bu problemle gelen hastalarımıza, cilt düzensizliklerini azaltmak meyve asitleri ile peeling yapıyoruz" diyerek 20'li yaşlardaki genç kızların daha genç gözükmesi için botoks dışında farklı çözüm yöntemleri sunuyor.
Gençler botoks yaptırmak istiyor
Anti-aging uzmanları mimiklerini fazla kullanan kişilerin cildinde bazı çizgilerin erken ortaya çıktığını dile getiriyorlar. Dinamik çizgilerin oluşmasını önlemek için 30 yaş ve üstüne botoks uygulanmasını tavsiye ederlerken, 20'li yaşlarda ancak meyve asitli göz çevresi kremleri, kaz ayağı oluşan yerlere lifting etkili ürünler kullanmalarını öneriyorlar. Bu konuda Dr. Betül Şengör meydana gelen çizgilerin yerleşmemesi için mimikleri eğitmek ve mümkün olduğunca az mimik yapmak gerektiğini belirtiyor. Türkiye'ye yeni anti-age kremlerini tanıtmak için gelen dünyaca ünlü estetisyen Dr. Jules Namet ise bu yaşlarda botoks tarzı tedavi yöntemlerin kullanılmasına karşı değil. Kendisi kırışıklıklarından sık sık şikâyet eden 22 yaşındaki kızının alnına bu uygulamayı gerçekleştirmiş bile... Yaşanan bu olay Türkiye'de de sık sık dermatologların başına geliyor.
Transmed Saç ve Estetik Cerrahi Kliniği'nden Dermatolog Pınar Güzel; hastalarından biriyle arasında geçen diyaloğu; "Bir gün bir hastama botoks uyguluyordum ve beraber gelmiş olan kızı, yaşı 20 olmasına rağmen göz etrafı kırışıklıklarının olduğunu ısrarla ifade ederek botoks yaptırmak istediğini söyledi. Kendisine henüz gerekli olmadığını açıkladım ve mutsuz bir şekilde yaptırmaktan vazgeçti" sözleriyle anlatıyor.
Alıntıdır!
