Anne babaların 7 yanlışı

Şahmaran.

Admin
Admin
Katılım
9 Temmuz 2008
Mesajlar
38.082
Tepki
50.395
Puan
113
Anne babaların 7 yanlısı

Bircok anne-baba, cocuklarina iyilik yapmak icin cirpiniyor. Ama bir yerlerde yanlış yapıyorlar ve bunları bulmakta çok zorlanıyorlar.

1- Çocuğumuza sürekli bebek muamelesi yapıyoruz

Kabul, onlar bizim can yongalarımız, ne kadar büyüseler de bizim biricik yavrucaklarımız. Peki, çocuklarımızın karsılaştığı her sorunu, onlar icin biz çözersek, yollarına çıkan her engeli biz bertaraf edersek, çocuklarımıza iyilik mi yapmış oluruz? Yoksa gerçek hayatin güçlüklerine karsı dayanıksız ve nice hayal kırıklıkları yasamaları mukadder, zayıf bir çocuk mu yetiştirmiş oluruz? Hayat, elbette sadece mücadelelerden ibaret değildir; ama hayatin her safhasında karsılaşabileceğimiz irili ufaklı güçlükleri de görmezden gelemeyiz. Üstelik bu zorluklar, her zaman kotu de değildir ki! Basarî yolu, engeller, zahmetlerle doludur. Hem, sorunlardan azade bir dünya ne kadar yaşanmaya değer olurdu? El bebek gül bebek muamelesiyle büyüttüğümüz çocuklarımıza bu şekilde iyilik değil; aslında kötülük yaptığımızı hatırdan çıkarmayalım. Çocuklarımıza, yaslarına uygun güçlüklerle mücadele etme imkânları verelim, güvenelim onlara.

2- Evliliğimizi hayatimizin merkezine alamıyoruz

Esimizle olan münasebetlerimiz, çocuklarımıza beslediğimiz muhabbetten aşağı kalmamalı. Esimiz ve çocuğumuz arasında tesis edeceğimiz denge çok önemli. Gündelik yasamda, sadece esimiz icin bir şeyler yapalım, birlikte on beş yirmi dakika da olsa zaman geçirelim. Esimizle birlikte geçireceğimiz bu anlamlı ve keyifli anlar, çocuğumuzun da dikkatinden kaçmayacaktır. Anne ve babasının birbirlerine verdiği değeri, duydukları sevgiyi çocuğumuzun da hissedeceğini göreceksiniz. Esimizle kurduğumuz bu sıcak ilişki, çocuğumuzun karakterini derinden etkileyecektir.

3- Çocuklarımızın sosyal etkinliklerini düzenleyemiyoruz

Çocuklarımızı bir etkinlikten bir başka etkinliğe yarış ati gibi koşturuyoruz. Yirmi otuz sene önce, çocukların nefes almaya zamanları vardı. Koşuyorlar, saklambaç oynuyorlar, masal dinleyip hayaller kurabiliyorlardı. Konuşuyorlar, hikâyeler, masallar anlatıyorlardı birbirlerine. Simdi zavallı çocukların bunlara pek zamanları yok, kalmadı. Peki, böyle bir mahrumiyetin sonuçları neler? Depresyonlar, zayıf ve hastalıklı ilişkiler, aileden ve toplumdan soyutlanmalar, zararlı alışkanlıklar, bağımlılıklar... Çocuklarımız bizden daha meşgul. Yüzmeden futbola, karateye, basketbola hafta sonu okulundan özel derslere yetişmeye çalışıyorlar. Bu hengâmeden, ne çocuk ne aile tatmin oluyor aslında. Harcanan para, zaman ve enerji de cabası. Bunun adi sosyal etkinlik mi, sosyal bezginlik mi? Hafta sonları bin bir telâşe, zahmet ve koşuşturmacayla gecen ailelere soruyoruz: Bu yaptığınızın, gerek çocuğunuz gerek kendiniz icin yapılabilecek en iyi is olduğundan emin misiniz?

4- Kendi manevi yaşantımızı ihmal ediyoruz

Manevi hayatimizin çocuklarımız üzerinde çok önemli etkileri var. Çocuklarımızın, kendisiyle barışık, yeri geldiğinde hatalarını kabul edebilecek güçlü bir rol model görmeye ihtiyaçları var. Birlikte yemek yemeye bile zaman bulamıyoruz mazeretine sığınarak, manevi hayatimizi ihmal edemeyiz. Çocuğumuzun bedensel gelişimi kadar ruhsal gelişiminden de biz sorumluyuz.

5- Ebeveyn olduğumuzu unutuyoruz

Çocuklarımız bizden anne baba olmamızı beklerler, arkadaş değil. Çocukluklarında kendi ailelerinden yeterli yakinlik görmemiş kişiler, anne baba olunca, çocuklarının en iyi arkadaşı olacaklarını söylerler. Öncelikle çocuğumuza annelik babalık yapalım. Bu, çocuğumuzla aramıza duvarlar örmek, evde emir komuta zincirleri tesis etmek değildir. Fırsatlar oluşturup, zaman zaman çocuğumuzun oyun arkadaşı olacağız, belli ölçülerde sırdaşı olacağız, ancak ev içindeki asli görevimizi hatırdan çıkarmamamız gerekiyor. Çocuğumuzun zaten kendi arkadaşları olacaktır, biz de kendi arkadaşlarımızla takılalım.

6- Dengeyi tutturamıyoruz

Çocuğumuzun okul, ev ve sosyal hayattaki plan ve programlarının suresini, miktarını ayarlamıyoruz, dengeleyemiyoruz. Otoriter ailelerde pek çok kurallar, nizamnameler vardır. İhmalkar ailelerde de durum tam tersidir. Gerekli gereksiz onlarca kural yerine, çocuğu teşvik edecek, ise yarayacak düzenlemeler, onun da bizim de hayatimizi kolaylaştıracak evdeki rahatsızlık veren sıkıyönetimi veya gevşekliği ortadan kaldıracaktır.

7- Çocuklarımızdan bizim hayallerimizi gerçekleştirmesini bekliyoruz

Çocuklarımızın, genetik olarak bizlerden farklı olduğunu kabul etmeliyiz. Onların farklı karakterleri, kişilikleri, potansiyelleri vardır. Çocuklarımızı kendi kalıplarımızın içine hapsetmeye hakkimiz yok. Bizler hayallerimizi süsleyen birer doktor, avukat, vali, mühendis olamamışsak çocuklarımızı bu mesleklere zorlayıp, kendimizi tatmin yolları aramamız haksizlik olur. Eğer onları bu mesleklere ikna edersek bir sorun yok, rızaları dışında bir mesleğe çocuklarımızı zorlamayalım.

Basta da belirttiğimiz gibi ebeveynler olarak pek çok hatalar yapıyoruz. Elimizde bir kullanım kılavuzu yok, çocuklarımızı yetiştirmek icin.
 

BELKIS

Daimi Üye
Katılım
17 Temmuz 2008
Mesajlar
454
Tepki
307
Puan
63
Konum
İSTANBUL
Çocuklarımızdan bizim hayallerimizi gerçekleştirmesini bekliyoruz

bu çok doğru bence :(:(:(
 

Şu anda bu konu'yu okuyan kullanıcılar

    Üst