Altın yatırımcıları altını çok sever çünkü altının onlar için içsel bir değeri vardır. Altının göreceli kıtlığı ve iniş çıkışları altını diğer tüm yatırım araçlarından daha değerli kılıyor.
Derleyen; Tolgahan KAMİLOĞLU
Altın yatırımcılarının tartışmaları da aslında oldukça ilginçtir. En büyük iddiaları hükümet para biriminin değerini düşürdüğü taktirde ve enflasyonu başıboş bir şekilde bırakırsa altının değerinin yükseleceğidir. Her ne kadar stoklama, yer değiştirme veya güvenlik gibi sorunları olsa da, altının doğal değeri vardır, diğer yatırım araçları böyle değildir. Onlara değer biçilir.
David Friedman altının durumunu bu şekilde özetliyor ve şöyle bir yorumda bulunuyor...
Bu ve buna benzer tartışmalar hep var olmuştur. Kağıt para ve ona bağlı yatırımların altın gibi doğal bir değeri yoktur. Onlar sanal ve reel olmayan değerlerdir. Tüm bu verilerin ışığında diyebiliriz ki kağıt değerler ve para birimi gücünü hükümet kararlarından ve uygulamalarından alır. Fakat altın farklı dinamiklere bağlıdır. Peki altın gelecekte de yine değerini koruyup iyi bir yatırım aracı olarak kalır mı? Bir şeyin kıt olması iyi bir yatırım aracı olmasını her zaman sağlar mı
Harvardlı ekonomist Ken Rogoff son yazısında altınla ilgili olarak şöyle bir ifade kullanmış:
`ABD`de başarılı bir altın yatırımcısı hisse senedi fiyatlarının son on yıl boyunca, Dow Jones Endeksi`nin 1000 çizgisini geçmeden önceki 80`li yıllarda yerlerde süründüğünü söyledi. Ardından endeks 10 bin seviyesinin üzerine fırladı ve altın da bin dolar bariyerini aştı. Peki neden 10 katı kadar bir sıçrama olmadı?`
Hiç kuşkusuz altın için yüksek seviyeler hayallerin ötesinde bir durum değil. Enflasyon dengesi sağlansa bile bugünkü fiyatlar 1980`lerdeki en uç seviyelerin yanına bile yaklaşamıyor. O günkü rakamlar acayip bir zirve noktasındaydı. Bugünkü rakamlar da oldukça hatırı sayılır seviyede seyrediyor. Peki bunun daha üzerine ne zaman çıkar diye sorarsak, cevap olarak tabi ki de doların tamamen çöktüğü zaman diyebiliriz.
Bugünün yatırımcıları altın ve diğer birimler üzerine ilginç tartışmalar geliştirebiliyorlar fakat faiz oranları ile altın fiyatları arasındaki bağlantıyı gözden kaçırıyorlar. Bu nedenle davalarında düşündükleri kadar haklı olamayabilirler.
Kaynak: Milliyet
Derleyen; Tolgahan KAMİLOĞLU
Altın yatırımcılarının tartışmaları da aslında oldukça ilginçtir. En büyük iddiaları hükümet para biriminin değerini düşürdüğü taktirde ve enflasyonu başıboş bir şekilde bırakırsa altının değerinin yükseleceğidir. Her ne kadar stoklama, yer değiştirme veya güvenlik gibi sorunları olsa da, altının doğal değeri vardır, diğer yatırım araçları böyle değildir. Onlara değer biçilir.
David Friedman altının durumunu bu şekilde özetliyor ve şöyle bir yorumda bulunuyor...
Bu ve buna benzer tartışmalar hep var olmuştur. Kağıt para ve ona bağlı yatırımların altın gibi doğal bir değeri yoktur. Onlar sanal ve reel olmayan değerlerdir. Tüm bu verilerin ışığında diyebiliriz ki kağıt değerler ve para birimi gücünü hükümet kararlarından ve uygulamalarından alır. Fakat altın farklı dinamiklere bağlıdır. Peki altın gelecekte de yine değerini koruyup iyi bir yatırım aracı olarak kalır mı? Bir şeyin kıt olması iyi bir yatırım aracı olmasını her zaman sağlar mı
Harvardlı ekonomist Ken Rogoff son yazısında altınla ilgili olarak şöyle bir ifade kullanmış:
`ABD`de başarılı bir altın yatırımcısı hisse senedi fiyatlarının son on yıl boyunca, Dow Jones Endeksi`nin 1000 çizgisini geçmeden önceki 80`li yıllarda yerlerde süründüğünü söyledi. Ardından endeks 10 bin seviyesinin üzerine fırladı ve altın da bin dolar bariyerini aştı. Peki neden 10 katı kadar bir sıçrama olmadı?`
Hiç kuşkusuz altın için yüksek seviyeler hayallerin ötesinde bir durum değil. Enflasyon dengesi sağlansa bile bugünkü fiyatlar 1980`lerdeki en uç seviyelerin yanına bile yaklaşamıyor. O günkü rakamlar acayip bir zirve noktasındaydı. Bugünkü rakamlar da oldukça hatırı sayılır seviyede seyrediyor. Peki bunun daha üzerine ne zaman çıkar diye sorarsak, cevap olarak tabi ki de doların tamamen çöktüğü zaman diyebiliriz.
Bugünün yatırımcıları altın ve diğer birimler üzerine ilginç tartışmalar geliştirebiliyorlar fakat faiz oranları ile altın fiyatları arasındaki bağlantıyı gözden kaçırıyorlar. Bu nedenle davalarında düşündükleri kadar haklı olamayabilirler.
Kaynak: Milliyet
