Altın Ve Tarih

GÜLÇİN

Daimi Üye
Katılım
5 Eylül 2008
Mesajlar
2.308
Tepki
2.169
Puan
113
Konum
Doyduğum Yerdeyim.
ALTIN

kuyumcu3qv.jpg


Tarih boyunca kadının ve erkeğin vaz geçemediği pahalı bir element. Kimisine göre güzelliğin simgesi, kimisine göre ihtişamın göstergesi... Kimisine göre zenginliğin delili... Kimisine göre ise fakirliğin ve kanın habercisi... Kadınlara göre ise şıklığın ve asaletin belgesidir, altın ve takı...Anadolu insanı açısından da en değerli tasarruf aracıdır. Ancak, altının değeri ve önemi hiç değişmese de, zamanla bazı alışkanlıklar değişiyor. O açıdan altın, günümüzde artık, tasarruf amaçlı değil, gerçek işlevi olan takı ve süs aracı olarak kullanılıyor. Değerli madenler ve taşlar, insanlık tarihi boyunca kimi zaman güzellik, kimi zaman zenginliğin ve asaletin simgesi olarak işlendi, kullanıldı. Takının tarihi, günümüzden 30.000 yıl önceye, Üst Paleolitik Çağ'a kadar uzanıyor. Ancak uzmanlar, gerçek anlamıyla kuyumculuğun, Mezopotamya'da, Mısır'da ve Anadolu'da, M.Ö. 4. binyılın sonlarına doğru başladığını belirtiyorlar.

koly0ia.jpg


Antik takıların karmaşık kompozisyonları, ayrıntılı ve özenli işçilikleri incelendiğinde, akla hemen bunların hangi aletlerle, hangi üstün teknik bilgiyle yapıldığı sorusu geliyor. İnsanın yaratıcı gücünün bir uzantısı olan bu teknik gelişimler, aynı zamanda insanın çevresindeki malzeme ile savaşımının da bir göstergesi. Altının çıkartılması ve işlenmesi için gelişen teknolojiyle birlikte taklit ve element karşımı da gerçekleşmiştir.
Bir mineral piritine bakıldığında, şu eski atasözünü hatırlamakta yarar var: "Her parıldayan şey altın değildir..." Çünkü, soluk, kirli sarı rengi ve parlayan görünümüyle kimi zaman altına çok benziyor. Bu nedenle mineral piritine takma bir ad bile takılmış: "aptal altını"... Pirit, altın gibi kuvars damarlarında ve kayalarda bulunuyor. Çıplak gözle bakıldığında aynı altını andırıyor. Ancak, altın daha yoğun ve yumuşak. Buna karşılık, pirit kristalleri çok çabuk kırılıyor.
İlkçağlardan beri hiç değişmeyen ve değerini yitirmeyen tek meteryal, hiç şüphe yok ki altındır. O nedenle bu sarı renkli maden, her dönemde, yediden yetmişe herkesin rüyalarını süsler. Çünkü altın, herkes için vazgeçilmez bir tutkudur. Bu tutkuyu yakından tanıyalım isterseniz: 1B grubu soy ****llerinden olan altının özellikleri arasında, korozyon direnci, sülfürlenmeye ve oksitlenmeye karşı direnç, iyonlaşma serbestisi, diğer ****llerle kolay alaşım yapabilme, yüksek elektrik ve ısı iletkenliği sayılabilir. Altına şekil vermek diğer ****llere göre çok daha kolaydır. Kolayca haddelenmesi, bakır, gümüş ve diğer bazı ****llerle değişik renk ve özelliklerde alaşımlar oluşturması onu süs eşyası yapımında eşsiz kılar. Ayrıca altının çok iyi bir iletken olarak son yıllarda elektronik sektöründe de endüstriyel mânâda kullanılmaya başlanması onun değerini artıran unsurlardandır.
Altının saflığı "kırat"la (ayar) ifade ediliyor. Bu sözcük, Arapça "kirat"tan geliyor. Arabistan'da değerli madenlerin keçiboynuzu ağacının taneleriyle tartılması, bu sözcüğün Arapça'dan gelmesinin nedeni. Saf altın 24 kırat. Dünya da saf altın sadece merkez banklarında ve uluslararası borsalarda satılan altındır.Saf altın eski çağlarda kullanılmıştır. Günüzümde ise kıratlık değeri verilmiştir. Bu değerler sırasıyla; 22, 21, 19, 18, 14, 10, 9 ve 8 ayar olarak kullanılır.. Bir yüzüğün 18 kırat olması, 18'lik bölümünün saf altından, geri kalan kısmının ise başka ****llerden oluştuğu anlamına geliyor. 19. yüzyılda, altının değerini ifade etmek için "binler" sistemi getirildi. Buna göre 18 kırat altının ayar damgası 750 olarak tanımlanıyordu. Yani 750'lik bölümü saf altın 250'lık bölümü diğer ****ller.
Altın, mücevher sanayii dahil, pek çok alanda saf olarak kullanılmaz. Hem değerli oluşu, hem de saf hâlinin çok yumuşak olması buna engeldir. Bunun yerine bakır ve başka maddelerle alaşım hâline getirilir. Bu alaşımlarda altın kütlesinin diğer ****llerin kütlesine oranına karat (ayar) denilir. 24 ayar saf altın genelde binde 995 (1000 / 995) oranında saftır. 14 ayar altını ele alırsak [(14/24) x 100], yaklaşık yüzde 58,5 oranında saf altın içerdiğini görürüz. Aynı yöntemle diğer ayarlarda altının da kütlece ne kadar saf altın içerdiğini bulabiliriz. Türkiye’de altın 22, 18 ve 14 ayarlarda tanınırken, Latin Amerika’da genelde 10, İngiltere’de 9, Almanya’da ise 8 ayar olarak kullanılır. İspanya ve Portekiz’de 19, Arap ülkelerinde ise 21 ayar altın mücevher talep edilir.

gelinaksesuari3ij.jpg


-Altın karışımında kullanan element bileşimleri:
22 karat: %91.6 sı altındır ve 916 olarak damgalanır: Yüzük ve zincirler için ama asla pırlanta ile kullanılmayan bir alaşımdır.
18 karat: %75 i altındır ve 750 olarak damgalanır: Daha sert bir alaşımdır ve pırlanta ile kullanılır.
14 karat: %58.5 i altındır ve 585 olarak damgalanır: Genellikle küpe ve zincirler için kullanılan sert bir alaşımdır.
8 karat: %33.3 i altındır ve 333 olarak damgalanır: Çok sert bir alaşımdır
Altının içerisinde kullanılan bileşimler:
Platin: Normal altın için kullanılır.
Gümüş: Beyaz altın için kullanılır.
Bakır: Kırmızı altın için kullanılır.
Pirinç: Normal altın için kullanılır.
Nikel: Allerjiler nedeni ile kullanmaktan kaçınılmalıdır. Şayet sahte veya beklediğiniz ayardan düşük altın almışsanız sakın üzülmeyin. En azından değiştirme olasılığınız vardır. Bazen kuyumcuların bile bu kalpazanlara dolandırıldığı oluyor. İşte size dünya çapında bir örnek; Avrupa'da ve Türkiye'de kuyumcuları dolandıran şebekenin yaptıkları hile herkesi hayrete düşürdü. Bir süre önce bir erkek ve bayan elindeki ikili burma bilezikleri satmak için kuyumcuya girer. Kuyumcu bilezikleri almak için hepsini tek tek keser. Daha sonra kara taşa sürter. Taşa izi çıkan altının üzerine ilacı dökülür. Bekledikten sonra altın olduğunu görünce parasını öder. İkili böylelikle elindeki tüm bilezikleri kuyumculara satar. Lakin sonunda altının gerçek sarrafına satmak isterlerken yakayı ele verirler. Daha sonra öğrenilen bilgiye göre; kafadarlar ikili buyrma bilezik yapımında kullanılan iki telden birini altın, diğerini ise yumuşak bakırdan burgu yapıp desen verdiler. Böylelikle gramın yarısı bakır, diğer yarısıda altından olmuş oldu. Taşa sürtülen kısımda sadece gerçek altının izi kalıyor. Böyle bir dolandırıcılık üzerine kuyumcular burma bilezikleri çift taraflı taşa sürtüyorlar.
 

Arina

Daimi Üye
Katılım
3 Aralık 2009
Mesajlar
49.102
Tepki
50.487
Puan
113
Yaş
41
Konum
..
Altın; özellikle de sarı altın hiç sevmiyorum. Genelde beyaz altın takarım :eller:
 

Şu anda bu konu'yu okuyan kullanıcılar

    Üst