Ahmet Kural

[nk83]

Yakışıklı değilim ama kendimi satmasını bilirim

'İşler Güçler' adlı dizide rol alan genç oyuncu Ahmet Kural; Cosmopolitan dergisine konuştu. Ünlü oyuncu "Çok yakışıklı değilim. Çirkin bir adam da değilim. Kendimi iyi satarım" diyor

Ahmet Kural; 'Fikrimin İnce Gülü', 'Bir Bulut Olsam' ve 'Gazi' gibi dizilerle geniş kitleler tarafından tanındı. 'Güneşin Oğlu' ve 'Çalgı Çengi' filmlerinde de rol alan oyuncu şimdilerde 'İşler Güçler' adlı yapımla ekranlara konuk oluyor. Cosmopolitan dergisinden Elif Öksüz'e konuşan Ahmet Kural; kariyer planlarını, özel hayatını ve alamet-i faikası haline gelen bıyıklarını anlattı...

OYUNCULUK ZOR DEĞİL
Oyuncu olmak çok mu zor?
Artık o kadar da zor değil; bunu görüyoruz. Artık oyunculuk eğitimini almak da çok kolay nasıl olsa. Parasını veriyorlar, biraz eğitim alıyorlar ve ondan sonra bir ajansa kaydolup işi bitiriyorlar.

Siz nasıl oyuncu oldunuz?
Eğitim dönemimde deneme çekimlerine başladım. İlk deneme çekimlerinden biri de 'Fikrimin İnce Gülü'ydü. Çok beğendiler, diziye dahil oldum. Benim için her şeyin orada başladığını söyleyebilirim.

Sizi çok yakışıklı bulan da var, fazla abartıldığınızı düşünen de. Siz kendinizi nasıl buluyorsunuz? Yakışıklı birisi misiniz?
Çok yakışıklı değilim. Çirkin bir adam da değilim. Eğer istersem çok çirkin bir adam da olabilirim. Hem de hiç makyaj kullanılmadan. Bir de kendimi iyi satarım.

SAMİMİ VE GERÇEĞİZ
Gerçek isimlerinizle oynama düşüncesi nasıl ortaya çıktı?
Bunu senaristimiz ve yönetmenimiz Selçuk Aydemir düşündü. Derdiniz bir sektör komedisi yapıp o sektörde yaşananları anlatmaksa; kendi isminizi kullanmak daha etkileyici ve doğru karar. Ahmet Kural değil de, 'x' isimli bir karakter olsaydı canlandırdığım adam ne kadar inandırıcı olurdu, bilemiyorum. Böylece seyirciye daha samimi ve gerçek geliyoruz.

Doğum gününüzü 10 Kasım'da kutlamayıp iki gün sonra kutladığınız doğru mu?
Evet. Ulu önderimiz Atatürk'ün ölüm yıldönümüyle aynı güne denk gelmesinden dolayı doğum günlerimi birkaç gün önce veya birkaç gün sonra kutlarım.

MURAT'A GÜLÜYORUM
Sette çok fazla zaman geçiriyorsunuz. Önceden yapıp da şimdi mahrum kaldığınız bir şey var mı?
Özel hayatımız kalmıyor. Daha tatil yapamadım mesela. Ama çalışırken o kadar eğleniyoruz ki, tatildeymiş gibi hissediyoruz.

Sizi dizide en çok ne güldürüyor?
Murat Cemcir'e gülüyorum. Yaptığımız her muhabbetten malzeme çıkıyor, bir sahne oluşuyor. Eğleniyoruz, üretiyoruz, gülüyoruz.

Normalde de bu kadar komik misiniz?
Arkadaşlarım çok komik olduğumu söyler. Güldürmeyi ve gülmeyi çok seviyorum.

Çocukken çok yaramazmış gibi bir imajınız var. Annenizi en çok hangi konuda zorladınız?
Küçükken annemi iki haftada bir okulda görürdüm. Hocalarım benden çok şikayetçiydi. Çok yaramazmışım ama çalışkanmışım. Düzelmedim, düzelmeyeceğim de.

Ablanız sizde nasıl bir ışık gördü de sizi oyuncu olmak konusunda yüreklendirdi?
Ablamla ne zaman yan yana gelsek çok eğleniriz. Onun konservatuar yıllarında gözlemlediğim hayatı, provalar, oyunlar, dersler, arkadaş ortamları, okul çevresi, hayata bakışıydı beni oyuncuyu yapmaya iten. Yüksek tempolu, mutluluk veren bir meslekti. Para kazanmasan da yaptığınla mutlu olduğun dünyada başka hangi meslek var?

İstanbul'a geldiğinizde en çok hangi konuda zorlandınız?
İkinci köprüye çıkmak konusu beni çok zorluyordu. Başka da bir sıkıntım olmadı, çok şükür!

İleride çocuk sahibi olmayı düşünüyor musunuz?
Çok isterim.

BIYIKLARIM İLE BÜTÜNLEŞTİM ARTIK
Bıyıklarınızla bütünleştiniz. Yine de bir gün kesmeyi düşünüyor musunuz?
Hayır, düşünmüyorum. Bir dizide bıyıksız oynamam gerekiyordu. Üç bölüm sonrasında yapımcının özel isteğiyle bıyık bıraktım. Bıyıksız olmuyor. Onunla bütünleşmişim. Bıyıksız çok yabancı geliyorum kendime. Sanki yaşım küçülüyor. Ayrıca bıyığımın ortasını kesmediğimi söylemeliyim. Doğal halidir.

YAKIŞIKLILIK ŞART DEĞİL
Oyuncu yakışıklı olmalı mı?
Böyle bir kuralın olduğuna inanmıyorum. Öyle bir durum olsaydı, burada olmazdım herhalde. Bu, bence kendini seyirciye kabul ettirmeyle alakalı bir durum.

BİLEĞİMDEKİ DÖVME SEVGİLİMİN İSMİ!
Sevgiliniz var mı?
Evet, var.

Birlikte en çok ne yapmaktan hoşlanıyorsunuz?
Birlikte en çok film izlemeyi ve oyun oynamayı seviyoruz.

Bileğinizdeki 'B' harfli dövme, onun isminin baş harfi mi?
Evet.

Dövme yaptırınca arkası gelir derler, siz bileğinizdeki 'B' harfi dışında daha dövme yaptırmayı düşünüyor musunuz?
Evet, yaptırmayı düşünüyorum ama yaptırmayacağım artık. Bir tane değil çünkü; yeterince dövmem var.

İlk ne zaman aşık oldunuz?
İlk kez bir kadından ne zaman etkilendiğimi sorarsanız, ilkokul birinci sınıf diyebilirim.

Bir ilişkiden aldığınız en büyük ders neydi?
Öyle bir ders almadım şu ana kadar. Yaşadığım ilişki bana bir ilişkinin nasıl olması gerektiğini öğretiyor.

9 SORUDA AHMET KURAL
1. En sevdiğiniz dizi? 'Entourage'.
2. Ne için her zaman hazırsınızdır? Bir şeyler izlemek için.
3. Bir kadının giyiminde ilk olarak ne dikkatinizi çeker? Ayakkabısı.
4. Gardırobunuzda en sevdiğiniz parça? Siyah tişörtlerim.
5. Olimpiyatlara katılan bir sporcu olsaydınız sizce hangi dalda yarışırdınız? Sanırım 110 metre engelli. 110 metre ama! 400 metre değil, ona dikkati çekerim.
6. Bir kadında kabul edemeyeceğiniz şey nedir? Manikürlü olmaması.
7. En son gittiğiniz konser? Vassilis Saleas konseri.
8. Kullandığınız parfüm? Kilian White Crystal
9. Yalnızken en çok ne yapmaktan hoşlanıyorsunuz? Klarnet çalarım.
Sabah

 

[nk83]

Star olmak çok zor

Ahmet Kural son dönemin ekran yıldızı. ‘İşler Güçler’ dizisindeki performansı dillerde. Röportaj için buluştuğumuz kafede onu görenler trafiği kitliyor. Arabalardan “Abi kralsın!” nidaları yükseliyor. “Star olmak çok zor” diye espri yapıyor ama aslında ne kadar utangaç bir adam olduğunu anlatıyor.

- Kaybedeni de kazananı da çok iyi oynuyorsunuz. Siz hayatta kazanan mı kaybeden mi oldunuz?
- Çocukluktan bu zamana kaybettiklerim çok azdı, genelde kazanan oldum. Ama zor bir çocukluk yaşadım.

- Neden zordu?
- Ankaralıyım, babam emekli emniyet müdürü. Görevi nedeniyle Kütahya’dayken dünyaya geldim. Sonra yine babamın mesleği yüzünden oradan ayrılıp Nevşehir’e geçtik. Körfez Savaşı sırasında da Silopi’de görevini yapıyordu. Çok zordu. Başka bir çocuk olsa psikolojik dengesi bozuk olabilirdi ama bunları birer birer atlattım.

- Peki hayatınızı şekillendiren öyküler var mı?
- 11 senede 12 okul değiştirdim. Tam bir yere alıştım derken bir sonraki dönem başka bir yere giderdik. Bir bakıyorum Karaman’dayım, bir bakıyorum Denizli’de. Beni de herhalde gittiğim yöreler şekillendirdi.

KARİYER PLANIMDA KOMEDİ YOKTU


- Hep komik adam mıydınız?
- İlkokuldan itibaren gülüp güldürmeyi çok severdim. Bizim dönemimizde Yasemin Yalçın, Levent Kırca gibi mizahçılar vardı. Ben de o yüzden sık sık taklit yapardım. Jim Carrey’i çok izlerdim. Çok yaramaz olduğum ve diğer öğrencilerin konsantrasyonlarını bozduğum için öğretmenim beni anneme şikayet ederdi.

- Bir ortama girdiğinde sürekli espriler yapan bir tip misiniz?
- Hayır tam tersi. Aslında ciddi bir adamım. Daha önceki işlerim ‘Gazi’, ‘Kahramanlar’ ve ‘Bir Bulut Olsam’da da hep ciddi karakterleri canlandırmıştım ve insanlar bu yüzden bana gıcık olurdu. Komik tarafımı ekranda daha yeni gördüler.

- Ekranda komik olabileceğinizi kim keşfetti?
- Yönetmen Selçuk Aydemir ile bir proje sırasında tanıştım ve bana komedi filmi teklif etti. “Ne komedisi, benim kariyer planlamamda öyle bir şey yok” diyerek reddettim. Aydemir kafama bir vurdu ki! “Bu işi yap bana güven” dedi ve ‘Çalgı Çengi’ filmini çektik. Film acayip patladı.

- Hayaliniz yakışıklı, zengin jön rolleri miydi?
- Yok, jön olayım insanlar bana hayran olsun diye hiç düşünmedim. Bana hayran olacaklarsa yeteneklerimle olsunlar isterim.

- Gelelim meşhur mimiklere. Bu yeteneğiniz nereden geliyor?
- Çocukluğumdan… Hep çok enteresan insanlarla tanıştım. Bana komik gelen yüz ifadelerini anne ve babama taklit etmeye çalışırdım. Sonra da sanırım yüz kaslarım böyle gevşedi.

- Jim Carrey ve Öztürk Serengil benzetmeleri nasıl hissettiriyor?
- Jim Carrey zaten dünya starı. Öztürk Serengil’e benzetilmekse gözlerimi dolduruyor. Gerçekten onur verici.

- Şöhrete alıştınız mı?
- Ben zaten yarı şöhrettim, bu diziyle tam şöhret oldum. İlk çengel bulmacaya çıktığım zamanı hatırlıyorum. Hatta kestim, yakında çerçeve yapacağım. Açıkçası sonra da çengel bulmacalara çok çıktım! Şaka bir yana insanların beni tanımasından utanıyorum. Kafam önümde dolaşıyorum.

- Siz öyle dolaşsanız da yoldan geçen arabalardan “Kralsın”, “Adamın dibisin” diyorlar. Gerçekten adamın dibi misiniz?
- Adamım ya! Adam gibi adam olmaya da çalışıyorum. Sanırım gerçeğe yakın durumları canlandırıp doğal olduğumuz için yolda insanlar ailelerinden
birini görmüş gibi yaklaşıyorlar.

- Başınıza dizide yaşananlar kadar komik şeyler geliyor mu?
- Bir gün dört kişi restoranda oturuyorduk. Gelip fotoğrafımızı çekmek istediler. Zannettim restoranın duvarlarındaki ünlü resimlerinin yanına asacaklar. Ben de hemen ünlü pozu vermeye başladım. Sonra kadın birden para istedi. Meğer mekanın hatıra fotoğrafçısıymış. Bu hikaye bizi o kadar güldürdü ki bunu diziye bir bölüme bile ekledik.

- Bilgisayar oyununuz bile var: ‘Ahmet Kural Oscar Yolunda’. Oynayıp Oscar’a gitmeyi başardınız mı?
- Oynadım ya, oynamaz olur muyum. Ama Oscar’a kadar gitmeyi hiç beceremedim.


TWITTER’DA İZDİHAM YAŞANIYOR


Twitter mı Facebook mu: Aslında ikisi de değil. Ama birini seçmem gerekirse Twitter derim. Sahte profilleri engellemek için bir süre önce Twitter’a girdim şimdi izdiham yaşanıyor Allah razı olsun.
Futbol mu basketbol mu: Futbol meraklısıyım. Beşiktaşlıyım. En çok Hagi’yi seviyorum.
Boxer mı slip mi: Boxer.
Romantizm mi seks mi: Romantizm.


YAKIŞIKLI DEĞİLİM KENDİMİ İYİ SATIYORUM
- Sizi kimi çekici, kimi itici buluyor...
- İtici diyenler herhalde beni tanıyıp sevmeyenler. Kendimi hiç yakışıklı bulmuyorum hatta istersem çok çirkin bir adam da olabiliyorum. Sanırım kendimi iyi satıyorum.
- Gerçekten seksi mi buluyorsunuz?
- Yok ya bacaklarım çarpık!
- Kadınlar komik adamları seksi değil, sevimli bulur derler…
- Güldürürken masaya yumruk vurmasını da çok iyi bilen bir adamım.
- Kadınların ilgisi kız arkadaşınızı kıskandırıyor mu?
- O beni ünlü olmadan önce de kıskanırdı.

Hürriyet

 

[bitter_im]

 

[galeyot]

farklı tarzı ve yaptığı gerek dizi gerek filmlerle kendini kanıtladı bence. düğün dernekte yediği dayağı unutabilirmiyiz