0-3 Yaş Arası Psikolojik Gelişim

esmeryarim

Daimi Üye
Katılım
4 Kasım 2010
Mesajlar
3.430
Tepki
3.148
Puan
113
Konum
üç meleğin kalbinde
0-3 yaş Arasındaki Çocuğun Psikolojik Gelişimi

bebek1.jpg



Bir bebeğin hem fiziksel hem de psikolojik doğumu vardır. İlki zaman açısından daha kısa bir süreye yayılır ikincisi ise neredeyse hayat boyu sürer. Kız veya erkek, bir bebeğin kişiliğinin gelişmesi öncelikle 0-3 yaş arası annesinden psikolojik doğumunu sağlıklı bir şekilde gerçekleştirmesiyle olur. Yeni doğan ilk 2-3 ay temelde içedönük bir şekilde yaşar ve annenin onun fiziksel ihtiyaçlarını gidermesi söz konusudur. Bu fiziksel ihtiyaçlarla birlikte bebeğin sevgi ilgi şefkat ihtiyacı da çok önemlidir. Bebek bu devrede kendisiyle annesi arasındaki ayrımı yapamaz. Anne ve bebek, bebeğe göre bir bütündür ve içiçiçedir. Bu içiçeliğin tatminkar bir biçimde yaşanması gerekmektedir. Aksi halde bebek anneden ayrılmakta güçlük çekecektir. Bu evrede anne neredeyse bebekten hiç ayrılmamalı bakıcı bile olsa bebek anneye öncelikle bağlanmalıdır. Anne bebeğini hiçbir gece yalnız bırakmamalı tatile bebeğiyle birlikte çıkmalıdır. Bebek anneyi bu dönemde duygusal olarak kaybetmemelidir. Bu içiçelik bebeğin temel güven duygusunu çok etkiler. Bu dönemin ardından bebek yavaş yavaş dış dünyaya dönmeye başlar , başka insanlar ilgisini çekmeye başlar. 4-5 aylıkken bedeninin ayrı olduğunu hisseder ve beden sınırlarını keşfeder. Annesinin burnunu saçını çekiştirir, hareketlenmeye başlar. Bebeğin gülümsemesi artık daha çok kişileri tanıyarak sebepli bir şekilde olmaya başlar. Bebeğin bu dönemlerde bağlandığı bir battaniyesi yastığı veya bir ayıcığı olmalıdır. Bu onun benimsediği bir şey olmalıdır. Bebek yavaş yavaş bu oyuncağı kendi kendini yatıştırmak için ve güven duymak için kullanmaya başlar. Bizim ülkemizde bu durum hemen hiç bilinmemektedir. Hatta bu durum annelerde kaygı yaratır, bebeğin bağımlılık geliştirmesinden endişe ederler. 7-8 aylık bebek artık dış dünyayla ilgilidir ve olan biteni daha iyi takip eder. Bebek anneyi diğerlerinden çok daha iyi ayırdeder. Bebek annesiyle diğerlerinin arasındaki ayrımı dikkatle gözleyerek yapar. Bu aralar yabancılama durumu söz konusudur. bebek tanımadığı kimselere karşı endişeli bir ifade takınabilir hatta ağlayabilir bu olağandır ve geçer. Eğer bu devam ederse bebek anne ilişkisinde temel güven sorunu olduğundan bahsedebiliriz. Kişilik gelişimini, ayrılma- bireyselleşme ve kendi ayakları üzerinde durma olarak tanımlıyoruz. Ayrılma ve bireyselleşmenin diğer önemli evresi 9 ayla birlikte başlayan bebeğin hareketlerine hakim olma dönemi ve bolbol pratik yapma dönemidir. 14. aya kadar devam eden bu dönemde çocuk emekleme ve yürümeyi öğrenir ve böylelikle dünyaya fiziksel olarakta farklı bir açıdan bakmaya başlar. Bu onda büyük bir heyecan ve merak duygusu uyandırır. annenin hareketlenen bebeğiyle birlikte bu heyecanı duyması ve onu desteklemesi çok yararlı olacaktır. Aşırı kaygılı anneler bunu yapmakta zorlanırlar ve çocuğa da bu kaygıyı geçirirler. Şunu bilmemizde fayda var bebekler ve çocuklar aslında annenin söylemediğini hissederler. Anneler bunu ellerinde olmadan aktarırlar. Dolayısıyla annenin her anlamda sağlığı çok önemlidir. 15-24 ay arasında hem anne hem çocuk için çok zor bir dönem başlar. Buna yeniden yaklaşma dönemi diyebiliriz. Bir önceki dönemde hareketlenme ve kendi davranışlarını kontrol edebilmeyle birlikte bebek anneden ayrılır ve dış dünyayı keşfe gider. Bu dönemde ise bu ayrılığı duygusal olarak yoğun bir şekilde hisseder ve anneye geri döner. Bu durum hem anneyi hem çocuğu yorar. Uyku ve yemek bozuklukları oluşabilir. Çocuğun çoklukla negatif tepkiler verdiği bir dönemdir. Anne ne yapmasını isterse, çocuk tersini yapmak ister. Bu durum aralarında bir güç çatışmasına dönüşür ve olayı içinden çıkılmaz bir hale getirir. Çocuk kendi sınırlarını aramaktadır ve ihtiyacı olan şey anne ile aynı olmamaktır. Dolayısıyla hep onun dediğini yapmak da çözüm değildir hatta durumu zorlaştırır. Bu dönemde öfke nöbetleri görülür. Öfke nöbetlerine kapılan çocuğun ihtiyacı sakinleşmesine yardımcı olunmasıdır. Bazen bunu bile red edebilir. Annenin soğukkanlı ve şefkatli olması sabırla yaklaşması iyi olur. Çocuk kendi kişilik sınırlarını ancak annesinin isteklerinin tersini yaparak hissetmeye çalışır. Bu annemin istediği tersi benim istediğim o zaman ben annemden farklıyım. Bir yandan herşeyi kendisinin başarmasını ister bir yandan da onay beğeni alkış sevgi ve şefkat arar. Bu aylarda da çocuğu bırakıp uzun tatillere gitmemek lazımdır. Çocuk anne gidince yokoldu zanneder ve büyük bir endişeye kapılır. Annenin 1-2 günden fazla ayrılığı onu derin şekilde etkiler. Fakat anne bu dönem çok yoğun olmasa da çalışma hayatına girebilir. 24 aylıktan itibaren çocuğun psikolojik gelişimi daha bir yoluna girer taklitler çoğalır vücudunu merak eder keşfeder. Bu dönemde oyunları çeşitlenir, sosyal rolleri oynamaya başlar, anne yemek yapıyor baba işe gidiyor vs. 36 aydan itibaren duygusal olgunlaşma artar artık her an anneyi istemez kendi başına idare edebilir bazı zamanlarda daha sosyaldir yuvaya başlar ve sosyal dünyası genişler arkadaşlıklar edinir. Annesi bir süreliğine gittiğinde artık yokolmuş gibi gelmez. Anne gider sonra tekrar gelir çocuk bu sürekliliği artık bilir ve içinde hisseder. Bu arada tuvalet terbiyesi tamamlanmıştır. Çocuk duygusal olarak da daha dengelidir anneyle daha huzurlu bir ilişki kurar.

kaynak:pusula psikoloji
 

-Gizem-

Daimi Üye
Katılım
3 Mayıs 2012
Mesajlar
995
Tepki
561
Puan
93
Konum
Ankara
Bebeğin bu dönemlerde bağlandığı bir battaniyesi yastığı veya bir ayıcığı olmalıdır. Bu onun benimsediği bir şey olmalıdır. Bebek yavaş yavaş bu oyuncağı kendi kendini yatıştırmak için ve güven duymak için kullanmaya başlar. Bizim ülkemizde bu durum hemen hiç bilinmemektedir. :istebu:

Bizim ülkemizde bilinmeyenler ne yazık ki tahmin edildiğinden de fazla. Konuyu abartan ebeveynler, hayatı boyunca bahsi geçen oyuncaklardan bebeğin ayrılamayacağını düşünen, bunun için belli bir süreden sonra çocuklarını aynı oyuncak ile korkutan bilinçsiz birçok anne-baba var. En acı olanı çocuğun psikolojisi ile ilgisiz-alakasız olmak. Yaptığı en ufak bir hatadan dolayı durup düşünmeden yargılıyoruz çocuklarımızı. Sebebini araştırmadan, sorgulayıp onun da neler hissettiğini bilmeden. :uzgun:
 

mocha

Yeni Üye
Katılım
20 Nisan 2015
Mesajlar
4
Tepki
0
Puan
1
Konum
izmir
2-4 Yaş Dönemi Çocuk Gelişimi Psikolog Dr. Murat SARISOY okuyun belki işinize yarar
 

Şu anda bu konu'yu okuyan kullanıcılar

    Üst