Bir Tutam Aşk: 2. Bölüm

2.Bölüm

Keyif içinde geçen akşam yemeğinin ardından herkes salona geçmiş İkbal hanımın hazırladığı kahvelerini yudumlarken derin bir sohbete dalmışlardı.Bu sırada çalan telefonun sesiyle birlikte Naz bir hışımla kalktı elindeki fincanı sehpaya bırakıp “Eyvah! Aylin’i aramayı unutttum.Kesin o arıyor yaktı beni” dedikten sonra hole koştu ve çantasından telefonunu çıkarıp mahçup mahçup “Aloo Aylin’im.Bir tanem.Bülbülüm.Arkadaşım canım ciğerim bende seni arayacaktım kalbimiz birmiş ” diyerek güzel laflarla gönlünü alarak suçunu bastırmak istedi. Kısa bir sessizlikten sonra Aylin’in kızdığına emin olan Naz tam şirinlik yaparak kendini afettirmeye çalışacaktı ki Aylin önce davrandı.

-Sus yalan söyleme ben bilmez miyim seni.Yuvana uçtun arkadaşını hemen unutttun.Ne diyeyim ben sana Naz?Aşk olsun seni ne kadar merak ettim haberin varmı?
-Ya hiç unuturmuyum bilirsin işte bizimkileri görünce kendimden geçtim. Haklısın çok çoook özür dilerim aramalıydım afedersin…
-Tamam tamam.Geçici bir süre iyi halden yırttın.Ben gelince bir güzellik düşünürüm senin için.Evet gelelim günün konusuna anlat bakalım nasıl geçti yolculuk?
-Aman yolculuk deme yanımda oturan yolcu müsvettesi yüzünden hiç iyi geçmedi.Daha da ilginci o müsvette şu anda salonumuzda annemlerle karşıklı kahve içip sohbet ediyor.İnanabiliyor musun?
-Nasıl yani? Vay en büyük aşklar kavgayla başlar diye boşa denmemiş demek yıldırım aşk.Keşke orada olsam bu anı kaçırdığıma inanamıyorum…
-Ne diyorsun sen Allah aşkına.Ne öyle bişey var ne de olmasına imkan var.Allah korusun yazdıysa da bozsun.Adam abimin arkadaşı çıktı iyi mi?Kendi düzenini kurana kadar bizde kalacakmış işe bak…
-Ooo senin hikaye kötü bitmiş ama benimki süper başladı ve öyle devam etmesi için elimden geleni yapacağım…
-Neden bahsediyorsun sen? Hiçbirşey anlamadım Vedat’la barıştınız mı yoksa?
-Ay ne Vedat’ı hatırlarsan o bana arabayla çarpmıştı ve bacağımı kırmıştı pek süper başlamamıştı hatırlayacağın üzere.Bu başka diyorum…
-İyi hadi hayırlısı adı ne peki tanıyor muyum?
-Ben şimdilik ona B.A.P diyorum…
– O ne demek Aylin hiçbirşey anlamadım…
-O zaman açılımını yapayım yani “Beyaz Atlı Prens” diyorum.Çünkü henüz adını bilmiyorum…
-Haah…delisin sen ya…hadi anlat nasıl karşılaştınız ne konuştunuz anlat ablana yavrucuğum…
-Havaalanında seni bıraktıktan sonra çıkışa doğru endamlı endamlı saçlarımı savurarak yürürken uçağa yetişmeye çalıştığı her halinden belli olan B.A.P koşarak bana çarptı.Ellerimizdekiler filmlerdeki gibi etrafa saçıldı o an göz göze geldik ve göz kamaştıran parlaklığı ile şimşekler çaktı.Bendenize aman Allah’ım işte hayatımın kadını şeklinde bir bakış attıktan sonra…
-Ayliiin sallama düzgün anlat…
-Aman tamam ya bir ağız tadıyla anlattırmıyorsun insana.Seni bıraktım dönerken bana çarptı ama elimizdekilerin etrafa saçıldığı doğru kanıtım bile var defteri benim eşyalarımın arasına karışmış ki işte bu bir işaret.Sonra özür diledi ve uçağa doğru koşmaya başladı…
-Hmm olsun biraz eksikleri var ama güzel hikaye.Ne diyeyim Allah kavuştursun…
-Ayyy Amiin.Hadi yeter bu kadar ben kapatayım sende anneciğinin şefkatli kollarına koş.Yarın konuşuruz öpüyorum herkese selam söyle

Naz gülümseyip “Bende öpüyorum canım iyi geceler” diyerek telefonu kapattı.Bu sırada içeride kahveler içilmiş sohbetler edilmiş Leyla hanım dışında herkes iyi geceler dileyerek odalarına gitmek üzere salondan ayrılmaya başlamıştı.Naz içeriye şımarık bir edayla girip “Ay işte bu…herkes dağılsında anneciğimle iki çift laf edelim değil mi ama” deyiverdi.Annesi de halinden memnun bir şekilde “Gel bakalım benim şımarık kızım” diyerek kızına yanına oturması için koltuğa çağırdı. Naz’a çatmadan duramayan Murat ise “Ailenin yılışık kızı döndü” dediğinde Levent’le birbirlerine bakıp gülmeye başladılar. Tam odadan çıkarken Levent Naz’a eğilerek “Şımarık olduğun tasdiklendi sıra Nazlı olup olmadığında” deyince Naz sinirli bir şekilde gözlerini kısarak “Seni misafir olarakta sevmedim yolcu” dedi. Ama Levent’te altta kalmaya niyetli değildi. “Benimde senin misafirperverliğine bayıldığım söylenemez ‘şımarık’ kız” diye cevap vermesi Naz’ı daha çok kızdırmış, ona karşı daha da bilenmeye başlamasına yol açmıştı.İyi geceler dileyerek odalarına çıkan gençlerin ardından Naz’da annesinin yanına oturup başını Leyla Hanımın omuzlarına koydu.Annesinin yanında olmanın keyfini sonuna kadar çıkaryordu.Biraz sohbet ettikten sonra Leyla hanım Naz’a “Sürpriz olacak ama bilirsin ben dayanamam hemen söyleyeceğim.Engin amcanla da konuştuk şirkette sana güzel bir pozisyon ayarladı.Odana da karışmadık nasıl istersen öyle dekore edersin.Amcan dönünce beraber gidip bir bakalım olur mu birtanem?” deyince Naz bir an ne diyeceğini şaşırdı çünkü onun iş konusunda annesinin pekte hoşlanmayacağı planları vardı ve bunu ona nasıl izah edeceğini bilmediği için vakit kazanmak adına “Tamam geldiğinde gideriz” demek zorunda kaldı.Kısa bir sessizliğin ardından İkbal yorulmuş bir şekilde gelerek “Hanımım ben işimi bitirdim.İstediğin başka birşey var mı?” diye sordu.Leyla hanım “Ay İkbal yine sen gezdin ben yoruldum.Az otur Allah aşkına” diyerek İkbal’i de aralarına çağırdı ve birlikte sohbet etmeye başladılar.Saatin geç olduğunu farkeden Naz uykusu geldiği için izin isteyip yanlarından ayrıldı.

Kızı yanından ayrıldığında uzun uzun düşücelere daldı Leyla hanım. Kızı ile bu kadar ayrılıktan sonra kavuşmak adeta ilaç gibi gelmişti. Nihayet bir daha ayrılmayacaklardı. Engin amcasının sunduğu iş tam Naz’a göreydi artık hayatları düzene girecekti. Ama gelen telefonu da unutamıyordu Leyla hanım. Kızının sevincini bile endişeleri yüzünden zevkine vara vara yaşayamamıştı. “Beni ne yüzle arayabiliyor” diye düşündü. Leyla hanımın bu dalgınlığı İkbal’in dikkatini çekmişti.
-Hanımım yorgun gözüküyorsun sende yat istersen
-Uyku tutmaz beni şimdi Ikbal. Bugün Murat’lar Naz’ı almaya gideceği sırada “O” aradı. “Ben geldim konuşmak istiyorum” diyor

İkbal kısık bir sesle “Salih bey mi yoksa!” dedi.Leyla hanım başıyla onaylayarak, çocukların duymaması için uyardı..

-Ben anlamıştım bir terslik olduğunu yüzün bembeyaz olmuştu zaten… eee sen ne dedin hanımım
– Ne diyeyim İkbal.Burada öyle biri yok yanlış numara dedim kapattım. O’nunla konuşulacak ne kaldı ki?
-Engin Bey biliyor mu acaba geldiğini.Dünya ne tuhaf hanımım ikisi de kardeş güya ama afedersin bir Engin Bey’ime bak bir de O’na.
-Haklısın Engin’in hakkını ödeyemem. Zor günlerimde en çok desteği ondan gördüm. Hala da görüyorum. Bir lafımla Naz’ın işini o daha gelmeden ayarladı.

-Evet hanımım hakkı ödenmez. Bu sohbetin sonu da gelmez hanımım müsadenle bende gideyim yarın Naz’ıma sevdiği pogaçalardan yapacağım erken kalkmalıyım sen de yat dinlen düşünme artık bunları,diyerek odadan ayrıldı.Naz ise yukarı çıktıktan sonra holdeki sandalyeye oturup annesini kırmadan bu iş meselesini nasıl halledeceğini düşünüyordu .O kadar dalmıştı ki abisinin seslenmesi bile fayda etmedi

-Şişşt dünyadan Naz’a dünyadan Naz’a cevap ver
-Çocuk musun sen ya?Altı yaşındayken yapıyordun bu espriyi artık bayatladı.Birşey mi diyecektin?
-Arabada çanta kalmış mı diye bakmaya gidiyordum.Seni dalgın görünce merak ettim…
-Yol yorgunluğu herhalde.Mis gibi lavanta kokulu yastığımla buluşma vakti geldi de geçiyor.
-Tamam fıstık hadi yat.Dur dur söylemeyi unuttum.Yarın akşam Betül doğumgünü partisi veriyor kaytarmasın Naz’da gelsin dedi.Benden söylemesi.
-Gelmem mi hiç Betül’ü sevdiğimden geleceğim yoksa pasta-dans-eğlence üçlüsü sevdiğimden değil yanlış anlaşılmasın.
Murat tebessüm ederek “Gıcıksın kızım sen.Betül’e bu tavrını belli etme bari” diyerek aşağıya indi.

Naz odasına girecekken aralık olan kapıdan Levent’in son derece enteresan olan konuşması dikkatini çekti. Levent telefonun hoparlörünü açarak hem eşyaları yerleştiriyor hemde annesine İstanbul’a geldiğini arkadaşı Murat’ın ailesinin evinde kaldığını söyleyip rahatlatıyordu. Kapatmadan önce çok sevdiği anneannesinin sesini duymak istedi.Latife hanımın “Oğlum sen misin?” demesi ile gözleri ışıldadı.Kulakları ağır işiten Latife hanıma “ANNEANNEM NASILSIN?” diye sordu.

-İyiyim kuzum. İndin mi teyyareden? Çok dua ettim balans mı türbülans mı ne oraya girme diye
-Yok anneanem olmadı öyle birşey çok rahat geldim.Telaş yapma sen
-Ne talaş böreği oğlum gece gece.Ekşime yapar o…
-TALAŞ BÖREĞİ DEĞİL TELAŞ YAPMA DİYORUM BİRTANEM İYİYİM BEN.İŞİTME CİHAZINI TAKMADIN MI SEN?
-Yeni çıkarttım oğlum kulağımı kaşındırıyor pek bir rahatsız birşey.Levent’im ben seni çok özledim. Ölmeden göreyim seni. Gel olur mu?
-Anneanne öyle söyleyip üzme beni.Hem siz buraya geleceksiniz unuttun mu?

Latife Hanım Levent’in ne demek istediğini anlamamıştı “Ne üzümü oğlum” dedikten sonra damadına “Zeki ne diyor bu üzümü kuruttun mu diye. İçkili mi ne tövbe yarabbim.Al şunu abdestimi bozacak hayta” diyerek telefonu damadına uzattı.Latife hanımın ağır işiten kulağı hep yanlış anlamalara yol açıyor ama aile bireyleri alışık olduğundan duruma uygun hareket ediyorlardı. Levent dinlendiğinden habersiz telefona gelen babası ile konuşmasını sürdürürken Murat aradığını bulamamış bir şekilde odanın bulunduğu kata geldiğinde Naz’ı kapıda görünce “Sen hala burada mısın? Gidip yatsana kıza bak hala sallanıyor ” diyerek odaya girip kapıyı kapattı. Naz şahit olduğu bu sempatik konuşmanın verdiği keyifle odasına gidip üzerini değiştirdikten sonra aklına Aylin geldi.Yatmadan önce arayıp ne yaptığını sormak için telefonundan numarayı tuşladı

-Aylin ne yapıyorsun?
-İyiyim canım Murat beyin kitabını karıştırıyorum notlar falan almış süper biri bu ya.Ayy çok romantik
-Kim o? Hangi Murat?
-4.Murat.Tövbe tövbe kim olacak beyaz atlı prensim işte.Şu an itibariyle ismini ve bir kaç özel ayrıntıyı öğrendim defterde yazıyordu not almış.İşte sana bir işaret daha…
Murat deyince birden şaşırdım.Hem sen hala orda mısın birde işaret falan diyor.Bence bir an önce işini gücünü ayarla uç buraya yoksa bensiz kafayı yiyeceksin belli oldu…
-Naz dalga geçme benimle oraya geldiğimde İstanbul’un altını üstüne getirip onu bulacağız hiç anlamam.Yardım edeceksin bana
-Ay sen bir gel de bakarız. Neyse sesini duymak için aradım yarın devam ederiz öpüyorum iyi geceler

Aylin’in “Sana da iyi geceler” demesiyle telefonu kapattılar.Naz bir süre öylece oturarak durduktan sonra mis gibi lavanta kokan yatağına uzanarak uykuya yenik düştü

2.Bölümün Sonu

——–